Ah be dostum
Sen gittiğinden beri buraların
Ne tadı kaldı ne de tuzu
Sesi bile değişti rüzgarların
Sanki cümle alem uykuya daldı
 
İnan bana dostum
Çok ama çok özlettin kendini
Bu kadar ara uzatılır mı ?
Her hafta gel demiyorum aşırma seneyi
Bu garip dostun yalnız bırakılır mı ?
 
Evden kahveye bile gitmek ölüm geliyor bana
Yoluma çıkan taşlara
Tekme atacağım ama
Kara sular indi ayaklarıma
 
Deliler gibi bakınırım sağıma soluma
Selam verecek bir insan evladı kalmadı
Sana kötü bir haberim var
Ne yazık ki it sürüleri çoğaldı
Geçenlerde ne oldu biliyormusun ?
Komşunun iti bile beni tanımadı
Yüzüme iyi bak desem bile
Belli ki o da zıvanadan çıktı
Ah be dostum sen olsaydın
Bunların hiç biri olmazdı
Kimsenin sesi çıkmazdı
 
Şimdi söyle bana
Ben sana nasıl kızmıyayım
Sana bir yıl daha süre veriyorum
Geldin geldin yoksa günah benden gider
Gelmezsen şayet
Bu itlerin kafasını gözünü yararım
Sen sağ ben selamet
 
İş işten geçtikten sonra
Geldiğin zaman köye sakın beni sorma
Selam bile verme köyümün kuşlarına
Volta attığımız yollar küfür eder sana
Nasıl geldiğsen sessiz sedasız
Öylece çek git
Dönüp de bakayım deme
Köyün çıkışındaki
Selvi ağaçlarına....
 
Sakın beni rahatsız etme
Çoktan uykuya dalmış olacağım
O selvi ağacının dibinde
Yaradana dua edeceğim
Bir an evvel gelsin diye
Ben sana o zaman sorarım
Sorarım be dostum...
Hiç kusuruma bakma
Hemi de...
Öğle bir soracağım ki..
 
06.11.2010
 
 
 
 
 
 
  
 
( 346- Sorarım Be Dostum başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 6.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.