1 Ramazan Eğlence Ayı Değil, İbadet Ayıdır

Makale / Toplumsal Makaleler

Eklenme Tarihi : 15.09.2010
Okunma Sayısı : 1715
Yorum Sayısı : 0
RAMAZAN EĞLENCE AYI DEĞİL, İBADET AYIDIR
 

M.NİHAT MALKOÇ
 

            Ramazan deyince ‘hatıra’ sözcüğü yanı başında bitiverir. Çünkü insanın muhayyilesini süsler ramazana dair hatıralar… Hemen herkesin az çok ramazana dair hatıraları vardır. Çünkü ramazan, zamanın genişlediği ve içerik olarak yoğunlaştığı bir zaman dilimidir.

 

Ramazan hatıraları bizi geçmişin gizemli dünyasına götürür. “Âh o eski ramazanlar…” diye başlarız söze. Büyük bir nostalji yaşarız içten içe. Düne dair özlemlerimiz tavan yapar. Geçmişte kalan ramazanlar sanki bir başka hava, bir başka merhamet iklimi olarak süslerler belleğimizi. Eski ramazanlara aylar öncesinden hazırlanırdı insanlar… Yiyeceklere sevgi katılırdı o zamanlar…  Bu ayın bir başka anlam ve önemi vardı manevi dünyamızda. Şimdi hazırlık filan yapan yok. İnsanlar markete gidip her şeyi hazır olarak alıyor.

 

Ramazanla özdeşleşen ritüellerden biri de mahyalardır. Büyük şehirlerimizi saymazsak, mahya geleneği de kalktı ramazanlarımızdan. Ben Trabzon’da bugüne kadar hiç mahya görmedim. Niçin yok? Çok mu zor iki minare arasına mahya çekmek?.. Ama yok işte, yapılmıyor, yapılmayınca da ramazanın havasını teneffüs edemiyor çocuklarımız…

 

Çocukluğumuzun ramazanları bir başka güzeldi sanki… İnsanların yüzünden gülücükler saçılırdı.  Paylaşma kültürü alabildiğine gelişmişti. O eski koşuşturma ve heyecan çekildi cadde ve sokaklarımızdan.  Ramazanlar mı değişti, yoksa zamanla biz mi değiştik.

Şimdi çocukluk yıllarımızın uzağına düştük. Ramazanlar tuhaf bir görünüme büründü.

 

            Ramazan ayı, rahmet ayıdır. Bu ayda yapılan ibadetlere kat kat fazla sevap yazılır. Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur. Allah Rasûlü(sav) şöyle buyurur: “Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur.” (Buhârî, Müslim) Fakat bazı insanlar ramazanı bir ibadet ve tefekkür ayı olmaktan çıkarıp bir eğlence ayına dönüştürmek istiyor. Bunun en bariz örneğini ne yazık ki, büyük Allah dostu Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği Trabzon’da görüyoruz.

 

            Trabzon’da iki yıldan beri “Ramazan Etkinlikleri” yapılıyor. Zağnos’taki bu etkinlikleri Trabzon Belediyesi tertip ediyor. Trabzon halkı etkinliklerin yapıldığı Zağnos Vadisi’ni hıncahınç dolduruyor. “ Ee nesi var?” diyeceksiniz. Buraya kadar her şey güzel de “Ramazan Etkinlikleri” adı altında yapılan işlerin çoğu ramazanın ruhuyla bağdaşmıyor?

 

            Zağnos Vadisi’nde hemen her akşam yöresel sanatçılar konser veriyor. Türküler söyleniyor, kemençeler çalınıyor, uzun horon halkaları kuruluyor, kolbastı oynanıyor. Bu eğlenceler Cuma geceleri hariç, her akşam gece yarılarına kadar devam ediyor. Ramazana kala kala bir Cuma gecesini bırakmışlar. O gece ramazan ayının varlığını hissedebiliyoruz. Fakat diğer günlerde’ iğne atsan yere düşmez’ diye tabir edilen kalabalıktan Cuma geceleri eser yok. Eğlence olmadığı için insanlar Cuma geceleri Zağnos’a pek uğramıyor?

 

            Zağnos’ta yapılan eğlencelerin “Ramazan Etkinliği” olarak nitelendirilmesini çok yersiz buluyorum. Kemençe, horon, kolbastı diye bir ramazan geleneğimiz yoktur bizim. Ramazanda meddah, ortaoyunu ve Karagöz-Hacivat gösterileri yapılır. Tasavvuf müziğinin üstatları getirilip onlara konser verdirilir. Fasıl grupları dinî müziklerini icra edebilirler. Semazen gösterileri yapılabilir. Dini içerikli sohbet ve konferanslar verilebilir. Dini kitaplar fuarı açılabilir. Bu fuara yazarlar çağrılıp onların okuyucuyla aracısız görüşüp tanışması sağlanabilir. Her gece canlı olarak Kur’an-ı Kerim okunabilir. Bunun gibi daha birçok şey…

Fakat Trabzon Belediyesi kesenin ağzını sıkıca kapatmış olacak ki “bedava olsun da ne olursa olsun” anlayışı içerisinde ramazan etkinlikleriyle, ramazanı bir tepinme ayına çeviriyor. Hayır işlediklerini sansalar da şerre ortak oluyorlar. Çünkü böyle ramazan etkinliği ol(a)maz.

 

            Dost acı söyler. Trabzon Belediyesi gelecek yıllarda ya ramazanın manevi ruhuna uygun etkinlikler düzenler ya da bu işe noktayı koyar. Şayet vur patlasın çal oynasın türünden etkinliklerle halkı coşturmak istiyorsanız bunu ramazanda değil, başka zamanlarda yapın. Unutmayınız ki ramazan eğlence ayı değil, tefekkür ve yenilenme ayıdır. Benden söylemesi!..

( Ramazan Eğlence Ayı Değil, İbadet Ayıdır başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 15.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.