Sıra yılanın başına Şermine verilecek derse gelmişti ki,asıl sorun orda başlıyordu.
O da Şermin zillisine verilecek dersteydi.Şermin hem yılanın başı hem de bu olayların ardındaki gizli liderdi,yapılan operasyonlarda tek düşürülüp ifadesi alınan kişiler hep onu gösteriyordu.Ona karşı yapılacak operasyon için Alparslana bilgi vermek gerekiyordu.Çünkü onunla bizzat ilgilenmek istediğini söylemişti Alp dede de ,İlyası zapttetmek imkansızdı.Bir an önce onun da defterini dürelim,kimle uğraştığını öğrensin zilli diyordu.
Ozan ekibe teşekkür ederek dağılmalarını ve bu gün yaşananları unutmalarını söyledi.Grup fazla birşey yapmamaktan memnuniyetsiz ayrılsa da aslında yapılan hareket sonraki günlerde dalga dalga yayılacak ve artık en şergeden ekipler bile onlardan saygıyla bahsedeceklerdi.
Bu hareket Şerminin de gözünü korkutmuş,her an bir saldırıya uğrayacağı korkusuyla uzun bir süre okula gelmemiş ve hergün sıkı dostlarına kendisini soran olup olmadığını ve okula gelip giden yabancıları sormakla geçmişti.Kısaca amaca ulaşılmıştı nisbeten de olsa...
Gerek kızlardan oluşan ekip gerekse Alp dedenin oluşturduğu harekette tanınmayan kişilerden kurulu ekip sürekli Şerminin peşindeydi.Ayrıca polis de...
Şerminin etrafındaki çember iyice daralmıştı.Alp dedenin talimatı vardı,kesinlikle fili saldırıda bulunulmayacak ancak kimsesiz alanlarda yakalandığı an hertürlü sözlü taciz serbestti.Birkaç kez taciz ekibi yalnız düşürmüş Şermini ve çıldırtmıştı...Ama akıllı kızdı şermin her türlü tacize dayanıklıydı,ne de olsa kendisi de bir tacizciydi sonunda...
Günü gününe Alp dedeye iki koldan Şermin hakkında raporlar geliyordu...Rapor sonuçları hiç de olumlu değildi...Umulan ve beklenilen sonuç hasıl olmamış,Şermin inatla direniyordu her türlü sözlü tacize...Tacizin dozunu ve sınırını artırmaya karar verdi Alp dede ve ekibi...Artık elle de taciz yapılmasına ama kimselerin görmediği ortamlarda müsade edildi...Bu iş için ekip değiştirildi,öğrenci olmayan sivil kişilerden yeni ekip oluşturuldu...Bu yeni ekibin bir de yardımcısı olacaktı ki o da yakışıklı cazibeli biri olmalıydı...Ekibe en yakın kişilerden biri olan çapkın hakan olabilirdi.Ozan onu teklif etti,ne de olsa Hakanın bu gruba vefa borcu vardı...
Planlar yapıldı ve hemen uygulamaya geçilmesi kararlaştırıldı.En uygun yer olarak okul ile yurt arasındaki ağaçlı yoldu.Orda Şermin bu grup tarafından sıkıştırılacak sarkmalar olacak,Türk filimlerinde olduğu gibi Hakan devreye girecekti bir kurtarıcı rolünde...
Plan tıkır tıkır işliyordu,Şermin korkularıyla başbaşa kalmış hem de çaresiz o yolu aşmak zorundaydı.Etrafında dolaşan yalakalarda onu tek tek terk etmişlerdi korku belasına...Zaten kızlardan da onu seven kalmamıştı nerdeyse...Kim merhaba dese muhakkak bir terslik yapıyor ürkütüyordu herkesi...İyice yalnızlaşmıştı son günlerde.Okuldan çıktı yalnızca yürümeye başladı önünden giden bir iki kişi vardı ama onlarda hızla uzaklaştılar ondan...İşte o an üç kişilik ekip devreye girdi biri bir yanına diğeri diğer yanına biri de arkasına geçip önce sözlü taciz ardından fili taciz başladı bir kaç dakika sürdü bu rahatsızlık...Hakan çıktı ağacın birinin arkasından.Tereddütsü -Merhaba aşkım,nasılsın...seni bekleye bekleye ağaç oldum.Nerde kaldın.Şermin şaşırmıştı bu tanımadığı adamın hareket ve konuşmalarına...Ama bir kurtuluş olur belki diye,
-Hiç sorma canım,okulda dersler uzadı biraz...Affet beni.Etrafındaki kişiler de şaşırmıştı bu harekete...Hakan bir onlara baktı bir şermine ve,
-Seni rahatsız mı ediyorlar bu beyler...Şermin yutkundu,
-Yok ,dedi.Umuyordu ve bekliyordu ki çekip gitsinler...Ama planda çekip gitmek yoktu...İnandırıcı olması için göstermelikte olsa kavga yapacaklardı.İçlerinden bir,
-Rahatsız ediyorsak nolacak,Allahın kırosu...Hakan ilk önce bunu söyleyenin üzerine yürümüş bir yumruk atmış adam yere düşmüştü...Diğerlerinin üzerine yürüyünce onlarda boşa yumruk yememek için kaçtılar...
Planın ikinci aşaması da başarıyla uygulanmıştı.
 
Tacizciler kaçınca Hakan Şermine yaklaşmış ve,
-Gideceğiniz yere kadar götüreyim sizi,geçmiş olsun bu arada...
-Teşekkür ederim,bu iyiliğinizi hiç unutmayacağım.Bu arada tanışalım ben Şermin,derken elini uzatmıştı.
-Ben Hakan dedi o da elini uzatırken...Aralarında sıcak bir temas oluşmuştu tokalaşırken.Bir süre sesizce yürüdüler,sesizliği Hakan bozdu,
-Afedersiniz özel değilse birşey sorabilir miyim...Kimdi bunlar,niçin sizi rahatsız ettiler...
-Bilsem hiçbirini tanımıyorum ki...Tiplerine bakarsan,serseri takımı ama...susmuştu burasında.Aklından geçenleri dillendirmek istemiyordu ,yeni tanıştığı kişiye.Oysa hakanın soruları arka arkaya geliyordu,sıkılmıştı da...Bereket ki evlerine yakınlaşmışlardı.Hakanı yanından nasıl uzaklaştıracağını düşündü önce,sonrasında ise vazgeçti bu düşünceden...Hem bu genç kendisi için hayatını tehlikeye atmamış mıydı...İyisimi onu eve davet etmeli düşündü içinden ve evin kapısına ge4lince,
- Buyurun bir kahvemi için, hem sohbet eder tanışırız...Çok cesurca bir çıkış yapmıştı Şermin.Hakan önce bir tereddüt geçirdi,sonra...
-Komşularınız ,arkadaşlarınız yanlış anlamasın,benim yüzümden zor duruma düşmeyin...
-Yok,merak etmeyin bu bölgede mahallede kimse kimseye karışmaz...gönlünüz rahat olsun...
Bu ev Şerminin evi değildi ama eviymiş gibi kullandığı yakın bir arkadaşının eviydi.Ne zaman başı şıkışsa birkaç günlüğüne gelir kalır kafasını dinlerdi.Adeta gizli sığınağıydı...Kapıyı açtı içerde kimse yoktu...``iyi dedi kendi kendine ,kimseye hesap vermeyeceğiz...``Hakan içeri girerken dikkatlice baktı kapı önünden itibaren...İki tane farklı bayan ayakkabısı duruyordu kapının önünde...Erkek ayakkabısı yoktu görünürde...İçeri girdiler birlikte,yer gösterdi Şermin oturması için...kendisi de yatakı odasına yöneldi...Üzerini değişti,ince bir elbise giydi üzerine yenilerin transparan dedikleri cinsten...Göğüsleri ve mahrem yerleri açıktaymış hissi veren.Bunu yaparken bir amacı var mıydı bilinmez ama,Hakana güzel görünmek istediği aşikardı.Tekrar içeri girdi ve ,
-Kahveyi nasıl alırsınız Hakan bey,dedi.
-Orta şekerli olsun mümkünse...Şermin içeri girerken,Hakan;
-Oğlum yitirmezsen buldun belayı dedi kendi kendine...Şerminin vücut hatları gözünün önünden gitmiyordu...Şermin bunu bilerek mi yapmıştı...Hakan kendini nasıl tutacaktı.Bu cömertlik karşısında...Ama diğer taraftan verilmiş bir görev vardı ki bu yakın temas ya da olabilecekler vgörev dahili içinde değildi...Hem ozan dememişmiydi`` oda içindekiler odada kalsın...``Hakan kahveler gelinceye kadar kendi kendisiyle tartıştı durdu olabilecekler konusunda...Sonra olayı seyrine bırakmaya karar verdi...
Az sonra Şermin elindeki kahvelerle girdi odaya...
-Kusura bakma Hakan bey geciktim biraz...Hakanın kahvesini verdikten sonra kendi kahvesini masaya koydu ve Hakanın önünden geçerek konsolun yanında bulunan cd çaları açmaya gitti.Bir de slov parça seçmişti ki romantik ortama uygun...Kahvesini alıp hakanın yanına oturdu...
-Müsade var mı diyerek.Hakan onun bu cömertliği ve süründüğü parfümden kendinden geçmişti cevap bile veremedi.Kahveler bittikten sonra Şerminin asıl cömertliği ve rahatlığı hissediliyordu.Ellerini Hakana uzatmış,
-Dansedelim mi,diyordu.Bu teklife hayır diyebilecek var mıydı ki...Hakanda büyülenmiş gibi uzattı ellerini ve birden Şerminin cazibesine kapılıp sıcaklığını hissetti göğüsleri arasında...
( Katil ... 12 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 15.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu