Yine vuruyor
saat, geldi akşam sekizi
Çalıyor acı türkü telde sazımsın anam
Aynı ateş içimde Temmuz’un on dokuzu
Yanıyor alev alev dinmez sızımsın anam.
Yakıştı mı hiç öyle bırakıp terk edişin
Neden yalnız bıraktın sebebi ne bu işin
Hasretin bekliyorken aceleyle gidişin
Guzum derken dillerin bitmez nazımsın anam.
Hangi sevda dindirir senin bitmez acını
Gökyüzü hep karanlık bulut
kaplar içimi
Yüzü benli sevdiğim o da kesmez sancımı
İçin için ağlarım iki gözümsün anam.
Biri vardı uzakta beni meftun eyleyen
Tahiyyât’ta eğilip bir de selam söyleyen
Fatihalar okuyup ayn-ı rahmet dileyen
Sanki sendin sureti çıkmaz izimsin anam.
Çok çektin çilesini dünyanın çok bilirim
Hep resmine baktıkça seni bende bulurum
Desen ki gel yanıma inan gurban olurum
Bedenimde kavrulan cansın, özümsün anam.
Sanki bir şey anlatıp yüzüme gülüyordun
Son nefesinde bile yavrunu bekliyordun
Gözün açık giderken göreceğim diyordun
Çoğu gitti ömrümün kalan azımsın anam.
İsmet
Bozkurt (Dilsiz Kalem)
Tahiyyât :
en güzel dualar etmek.
Ayn-ı rahmet : rahmetin ta kendisi