Perişanlık saltanatımda berzahı ah u zarıma iştirak etmedi ruhu kalbin
Dumansız nârsız siman yangında küllenip tebessüm düşlerinde filizleniyorum
Gözlerim Yesrip sabahında ışıl ışıl bayram, gönlüm Gazze sokakları
İhlasız sevmelerin gül solgunluğunda ucu yanık kelimelerin ar’af kapısı
Gönül katlimin fermanıdır dudak kenarlarında birikmiş hece hece hüzün
Ey yüreğe gam düşüren şeb-i yelda..!
Vakit kıyamdan bir diriliş öncesi sevdan
Şerh edilmemiş hasretimin hüzün sızlamalarında bakışların kum denizlerinde meddücezir
İhtarsız vedalarını gözlerime bırakıp kirpiklerimde ölen kuşlar şahit veryansınıma
Ey efsuna sır, hüzne elem ve gama adanış..!
Gelmemezlik etme
Sensiz gün karanlık...
Azmi kırılmayan hasretin kurcalarken ahraz tebessümlerimi
Akşam efkârında pul pul dökülür dudaklarım
Enkazı kaldırılmamış yüreğim avuçların arasında nefesin boranından savrulmayı bekler
Kıyılarken ince ince ruhum hasretinden,
Hiçlik makamından tenezzüle yeltenmedi ellerin ellerime
Sorgusuzca kapılırken yokluğun kum fırtınalarına katrelerimden günbegün eriyorum
Vazgeçiş dağlamalarından sonra öksüz çocuk tebessümlerim doluştu hüznün gamzelerine
Ey maral narinliği, Efnan bakışlı, dua serzenişi..!
Gelmemezlik etme
Sensiz gül solgun...
Asarken ümitlerimi kâküllerinden ecel uçurumuna
Ayca bakışların ihlal eder cehennem yangını mı
Sensiz açılmadı bu bahar cennette sahram gülleri
Yazılmamıştı da ismin sitem diye ar'afta kalmış hiç bir yanıma
Yüreğimi kemiren vuslat özlemlerimi izah etmeye yeltendikçe hasretimden yükseltildi burçlar
Oysaki dengi yoktu yıldız döken gözlerinin, tebessümlerinin icarı yok
Neşteri hasretmiş sevdan, tahammüle ilmik attıkça söküldü göğsümde yamalı yaraların
Ey afife kirpikli, güz suizanı, bahar tebessümü..!
Gelmemezlik etme
Sensiz mevsimler zemheriden keder…
Cizyesi ödenmemiş sevdam yankılanır güz mevsimi asumanında
Pencere buğusunda müsamaha yaprak dökümleri kar tanesi, dil dudak sükût gergefinde naçar
Hüznün bamteli sesin tınısından sırlı,
Maşrık mağrip arası kirpiklerimde yuvalandı firak
Eleme bandıkça azığımı tatlandı sevdan
En siyahından örtündükçe hasretinden açıldı yüreğime inşirah kapıları
Dudaklarımı titreten sancın kaynadıkça damarlarımda şiddetlendi ıstırap
Yıldırım sesinden çatlayan tohumlar gibi sensizlikten çatlıyor kaburga kemiklerim
Ey sitem nefesim, hüznüm deryası, vuslat hayalim ..!
Gelmemezlik etme
Sensiz v’akit figan
Ömür ziyan
Ruh yangın
…