Sokak
aralarında iki arsız kelime ye vebalı aşk
rutubet
tutmuş yamalı yürekler
hava sisli
zindan
kaygısı
ve
Sen...
Oysaki iz
bırakmadan kaybolmak istiyorum yüreğinin derin vadilerinde
mahcup
cümlelerime gem vurmadan deniz boyu sana sevda haykırmak
gölgenden
öte gözlerinin sırrını çözünce ruhuna ruhdaş olmak...
vakit
gözlerinin alaca uykusu
hasretliğin
tünüyor gözlerimde
kambur
bir gam doğuruyor gece
çarşaflı
sabahlar gelmek bilmiyor
mum ateşi
hatırına doğuyor gün
umut
etmek yasak
tutkular
küheylân z’amanlarında tutuklu
hisler
eziyet hücresinde dilsiz bir dünya
avlu bom
boş bir mezar kadar soğuk
kederi
sarhoş eden kederin içimde
yama
attığın kalp kırıklıklarım kanıyor
sevişlerin
güz sarısı...
Bardaktan
boşanırcasına değişiyor iklim
çiçekler
hep buğulu kahverengi
saçların
sonbahar mevsimi
gülüşlerin
üç temmuz sabahı
destursuz
bakışların konarken gönül mabedime
yüreğimden
kanatlanır aşk kuşları
pençeleri
arasında yürek parçacıklarım
"Ey
sevgili
avuçlarının
arasındayım
zi/yan
etme beni "...
"kırık
bir saatin akabinde yüreğin vurmuştu kıyılarıma,
yüreğim
de gök ölmüştü
her yer sana
benzediği kadar kahverengi "…
buğulu
gözlerin terapisinde
yakamoz
ışığına düşer aşk yangını
her sabah
yoklama alır sarı bir keder
deniz
gözlerinin kahverengisine bürünür
gün/eş
olur gülüşlerine
yalnızlık,
yalnız bıraktıklarının can havlinde
penceremde
yelkenli bir gemi, lâl esiyor rüzgâr nefesinle
avuçlar dolusu
sonbahar dökülür gözlerimden
adım adım
tükenir tabiat
zehirli
yağmurlar susuyor
ışıl ışıl
her yer
gökler
gözlerinin asil rengi
deniz
alabildiğince kahverengi
sonbaharın
incinmiş hüznü mağrur hüznünde
makul bir
ayrılığın yasında def çalıyorum kuşluk vaktinde
ölülere
bayram bugün
Yaşayanlara
yas...
"kirpilerinden
okyanuslara köprüler inşa ediyorum
yüreğim,
yüreğine duyana kadar benimsin "…
bana
gelmesen de gülüşlerin esir gülüşlerime
her sabah
yangın vaktin de bir çığ düşer
sen
düşersin içime ..
Yirmiikiaralıkikibinyirmi
saathasret..