İSLAM DİNİ AKIL VE MANTIK DİNİ MİDİR?
Algımızdaki akıl ve mantık tarifine göre düşünürsek eğer; Hayır.
İslam dini akıl, mantık dini değildir. İslam akıl, mantık dinidir cümlesini
kullananların neredeyse tamamı tüm ibadet ve akaid konularını bilimse
keşiflerle ispatlama çabasında. İnternette sık sık karşılaşıyorsunuzdur. Pek
çok site de namazın, orucun sağlığımıza yararlarından bahsedilir. İlk gençlik yıllarımızda bizde aynıydık. 80’li
yıllarda Zafer adında bir dergi yayınlanırdı. Dergi de bilimsel makaleler
yayınlanır dinimizin ne kadar bilimsel bir din olduğu, ibadetlerimizin,
inançlarımızın, mucizelerin mutlaka bilimsel bir karşılığının olduğu iddia edilirdi.
O dönem gençlerine öyle bir empoze yapıldı ki din hakkındaki düşüncelerimiz
farklılaştı. Bilimi imana giden bir yol gibi görmeye başladık. O yıllarda
neslimizi heyecanlandıranların başında Reşat Halife ve 19 Mucizesi geliyordu.
Reşat Halife daha sonra peygamberliğini ilan etti ve 19 mucizesinin
sahtelikleri ortaya çıktı.
Başta belirttiğim üzere İslam dini akıl ve mantık dini değildir. İbadetlerimizin,
akaidimizin ve mucizelerin bilimsel karşılığının olması gerekmiyor. Bu bakımdan
mucizelere illa bilimsel bir kılıf bulmamız gerekmiyor. Müm’in olmak için Kur-an-ı
Kerim’e inanmak zorundayız Ama inandıklarımızın bilimsel karşılığının olması
gerekmiyor. Bizler görmediğimize inanan bir dine mensubuz.
İslam dininin kendine
has bir mantığı vardır. Bu ilahi mantığın birinci maddesi Allah-ü Teala’nın
(cc) kadir-i mutlak olduğunu kabul ve tasdik etmektir. İnanmaktır. İslam dinini
bilimsel olarak izah etmeye kalkarsak ne olur? Birincisi dinimizi bilim dinine
dönüştürmüş oluruz. Bir süre sonra İslam dini ilahilik vasfını kaybeder. Aynı
zamanda bazı sorulara cevap veremeyiz. Mesela
Hawking, Asimov, Sagan gibi çağımızın parlak beyinleri Müslüman veya Hristiyan
olmadıkları gibi Ateistler. Gerçi Hawking ölmeden önce Deist olduğunu söylemiş
ama Deizm’in Ateizm’den pek farkı yok zaten. (Metinlerde deizmin,
herhangi bir vahyedilmiş dine bağlı olmaksızın Tanrı’nın varlığını kabul etmek,
bununla birlikte O’nun ilim ve irade gibi sıfatlarını reddetmek, böyle bir
varlığın âlemde tesirleri gözlenen veya tezahür eden hikmet ve inâyetinin
bulunmadığına inanmak, âhireti inkâr, hususi bir dine ait -Tanrı’nın varlığı
dışındaki- bütün itikad esaslarını reddetmek anlamına geldiği belirtilmiştir.
DİA)
İddiama gelirsem, sadece bilimsel veriler ve
bilgilerle iman etmek mümkün gözükmüyor. Üstelik, henüz bilimin açıklayamadığı
o kadar çok şey var ki. Geçmiş yüz yıllar boyunca maddenin ezeliliğini savunan,
19. Yüz yılda ise Marksist, materyalist soslu bilimsellikle tüm dinlere kafa
tutan bilim adamları yanlışlıklarını kabul etmek gibi bir erdeme bile sahip
değiller maalesef. Ortala atıldığında muhafazakar kesimi çok fazla heyecanlandıran
Big Bang teorisyenlerinin çoğunun biyolojik evrimi inandıkları biliniyor.
Ülkemizde de bu fikrin ateşli savunucuları var. Temel argümanları da ilk
insanın yaratılmadığı savı.
Velhasılı kelam İslam dinini akıl ve mantığın dar sınırları içine
hapsetmekten başka bir şey olmayan İslam akıl, mantık dinidir argümanını terk etmenin
zamanı bence çoktan gelmiş hatta geçiyor.