-Tarif ettiğiniz gibiyim Binbaşım. Ama bu tatmin edici bir cevap değil.

-Araştırdığımız kadarıyla Meta programını hiç kullanmamışsın. Çok özel değilse sebebini öğrenebilir miyim?   

-Birkaç sebebi var Binbaşım. Meta programı çalışmak için üyelerinden her türlü özel bilgiyi istiyor. Özel hayatımı ve bilgilerimi kimseyle paylaşmam. İkincisi gerçek hayatta stresle başa çıkamayan insanların kullanması. Şu ana kadar baş edemeyeceğim ve kaçmamı gerektirecek bir stres yaşamadım. En önemlisi de bir bilgisayar programının kontrolünde olmak… en son isteyeceğim şey. Bunları nasıl bildiğinizi öğrenebilir miyim Binbaşım.

-Benim işim bu Yüzbaşı Lara. Bakanlık istihbarat departmanı bana bağlı.

-Bakanlığın herkesi her zaman gözetlediğini kabul ediyorsunuz, öyle mi?

-Evet Yüzbaşı. Bu bir gereklilik. Birkaç gün içerisinde bir soruşturma geçireceğinizi biliyor musunuz Yüzbaşı?

-Ne soruşturması? Anlamadım Binbaşım?

-Finans Merkezi sunucusuna yetkisiz bağlandığınız için ifadeniz alınacak ve uyarı cezası alacaksınız.

-Bunun yasak olduğunu bilmiyordum.

-Biraz önce dediğim gibi Yüzbaşı. Özerk Bölge Yönetimi sunucularına izinsiz bağlanmak suçtur. 

            Lara tam olarak ikna olmamıştı.

-Tahminim doğruysa bu görevin planlamasını siz yaptınız. Ayrıntı verecek misiniz?     

-Şu an için şunu söyleyebilirim Yüzbaşı. Yapay Zekâ’nın varoşlardaki bazı guruplarla bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. Amacımız bu bağlantıyı bulmak ve elimine etmek. Yapay Zekâ ile açık bir mücadele şimdilik başarılı olma olasılığı 0 olan bir savaş olur. Sadece bizde değil tüm dünyada bizim gibi. Hatta Birleşik Dünya Hükümeti bile şu anda World İnternational’i karşısına alamaz. Neyse bu günlük bu kadar yeterli. Akşam saat 20,30 dan sonra buluşalım, daha ayrıntılı konuşuruz. Oturduğun gökdelenin altında kafeterya var değil mi?

-Evet.

-Tamam o zaman akşam görüşürüz Yüzbaşı. Kulaklık sende kalsın daha sonra lazım olacak. Bu gün izinlisin. Anlattıklarımı düşün.

Lara kafası haddinden fazla karışmış olarak Savunma Bakanlığından ayrıldı. İzin günlerinde genellikle temizlik işiyle uğraşırdı. Üniformalarını yıkaması gerekiyordu. Ama gerek kalmayacak gibiydi. Güvenlik Merkezi karargahına gidip eşyalarını aldı. Saha görev kıyafetleri, dört şarjör kemeri. Bir avuç flash disk. Harici bellek olarak kullanılabilecek hard diskler. Yıllardır başka özel eşyası olmamıştı. İhtiyaç ta duymamıştı.

Lara meslek hayatı boyunca bu kadar kafasının karışık olduğunu hatırlamıyordu. Dünya Hükümeti başkentinde tedavisi sırasında doktorların bile umutsuz olduğu zamanlarda kafa karışıklığı yaşamamıştı. Din eğitimi yıllardır yasak olduğu için dua etmeyi bilmiyordu. Her ameliyat öncesi “ Ölürsem Ölürüm” diye düşünmüştü. Ailesi, arkadaşı, sevdiği en doğru ifadeyle kaybedecek bir şeyi ardından üzülecek kimsesi yoktu.

Bu güne kadar hiçbir görevi reddetmemişti. Ama yeni görev kafasını karıştırmıştı. Binbaşı Kartal’ın gizlediği şeyler vardı. Hayatına mal olacak önemli bilgiler. Ölmekten korkmuyordu. Sonu belirsiz bir göreve bilgisiz girmek tedirgin ediciydi.

Binbaşı Kartal’ın görev hakkındaki tavrını çözememişti. Düşmanın gücünden tedirgin gibi konuşsa da kendinden emindi.

Kendiyle konuşarak oturduğu gökdelenin önüne gelmişti. Altmış katlı binanın giriş kapısının üstünde Gold Horn Residences 115 yazılı tabelaya ilk defa görüyormuş gibi baktı.

Gold Horn, World İnternational’ın Özerk Bölgedeki şubesiydi. Özerk Bölge’deki konutların % 60 iş yerlerinin % 51ine sahip olan Gold Horn’un gökdelenlerinde pek çok yönetim birimi bulunuyordu. Yaşadığı gökdelenin ilk on katı bilmediği Bölge Yönetimi birimlerine aitti. Üstteki 50 katta her katta 100 toplam 5000 dairede en az 5000 kişi yaşıyordu.

Tarih kitaplarında yazılanlar doğruysa Gold Horn şirketi 2030 Büyük Felaketler yılında kurulan Uluslararası World İnternational ortaklığında 2040 yılında kurulmuş, Bölge yönetimiyle daha önce yapılan anlaşma üzerine Özerk Bölgeyi yeniden inşa etmişti. Büyük deprem’de yerle bir şehrin molozlarını temizlemiş, Dünya Finans Merkezinden aldığı kredilerle yeni bir şehir inşa etmişti. Özerk Bölge artık depremlere dayanıklı gökdelenler şehriydi. Üniversite ve Yönetim yerleşkesi dışındaki bütün Gold Horn binaları en az 60 katlıydı. Gold Horn’un merkez gökdeleni 80 katlı yapılmıştı. Hiç gitmemişti ama bodrum katlarında Meta programının sunucularının olduğu dedikodusunu okumuştu.

            55. kattaki dairesine çıkan Lara kıyafetlerini ilk defa gelişigüzel yatağının üstüne fırlatıp salona geçti. Ne yapacağını bilmiyordu. Başı yine ağrımaya başlamıştı.

Kanepenin üstüne uzandı. Gözlerini kapattı. Ayrıntılarını hatırlamadığı rüyalar gördüğü uykudan uyandığında saat 18 olmuştu. Banyoya girip duş aldı. Vücudunun her tarafını kir beziyle sürttü. Banyo sonrası bornozuyla bir süre yatağında uzandı. Odanın tavanını seyretti. Uyku her zamanki gibi iyi gelmişti. Beyni boşalmıştı ama nasıl karar vereceğini bilmiyordu. Güvenlik Merkezinden aldığı eşyalarını dolaba koydu. % 60 organik olduğu için aldığı hazır çorbalardan birini açtı. Sıcak su doldurduğu kaseye boşaltıp karıştırdı. Üzerine iki dilim kepekli peksimet doğradı. Ağır ağır kaşıkladı.

Kartal Binbaşının anlattıklarını pek çok sayfada okumuştu. Birleşik Dünya Hükümeti ile World İnternational arasındaki organik bağ bilinmeyen bir şey değildi. World İnternational UWG (Birleşik Dünya Hükümeti) nin kurucu finansörüydü. World İnternational ile Gold Horn & Sa arasındaki organik bağ da sır değildi. 2040 yılından itibaren aralarındaki bu organik bağ resmileşmişti ve halen devam ediyordu. Wİ (World İnternational)’nin sahibi olduğu Meta programının ahtapot gibi dünyanın her yerini sardığı da biliniyordu. Bu bilgilerle istenilen korkunçlukta komplo teorisi üretilebilirdi. 90 dakika sonra Kartal Binbaşı bakalım bilinmeyen yeni bir şeyler söyleyecek miydi?

Lara kafeteryaya erken giderek beklemek istemediği için saat 18,45 e kadar oyalandı. Hayatı sahada geçtiği için sosyal ortamlar kıyafeti yoktu. Açık yeşil mevsimlik keten pantolonun üstüne krem rengi bluzunu giydi. Beylik silahını beline taktı. Lastik tabanlı spor ayakkabısını giyip dairesinden çıktı. Çıkarken vestiyerin üstündeki kulaklığı taktı. 19,00 ı gösterirken asansörle zemin kata indi.

Oturduğu gökdelenin zemin katı benzeri diğer Gold Horn gökdelenleri gibi kafeterya ve market olarak düzenlenmişti. Girişte kafeteryanın dolu olduğu görünce bir an şaşırdı. Bu güne kadar kafeteryaya hiç girmemişti.

Kendisini görünce açılan kapıdan içeri girdiğinde kulağında Binbaşının sesini duydu.

-Tam karşınızdayım Yüzbaşı. Doğru ilerleyin beni göreceksiniz.

Binbaşı kafeteryanın en gerilerinde bir yere oturmuştu, Binbaşıyı gören Lara masaya doğru yürüdü. Binbaşı iki kişilik bir masayı rezerve etmişti. Buluşmanın sıradan bir akşam buluşması gibi olmasını istemişti. Masada küçük kurabiye ve pasta tabakları vardı. Ve prize takılı su ısıtıcısı. Binbaşı her centilmen erkek gibi ayağa kalkıp Lara’ya yer gösterdi.

            -Selam Yüzbaşı.

            -Selam komander.

            -Anlaşmıştık Kartal veya Binbaşı.

            -O zaman sizde bana Lara deyin Kartal.

            -Anlattıklarımı düşündün mü Lara?

-Düşündüm dersem yalan olur Kartal. Doğrusunu söylemem gerekirse tüm öğleden sonramı uyuyarak geçirdim. Yanlış anlama ama anlattıkların gizli olmayan ve hemen hemen herkesin basit bir mantıkla kabul edeceği şeyler. Ben söylemediğin gizli bilgileri merak ediyorum.

Kartal pasta tabağından alarak ağzına attığı kurabiyeyi çiğnerken içine iki tablet kahve attığı kupaya sıcak su doldurdu. Bir yudum içti.

-Senden bir şey saklamayacağım Lara. Bakan Yardımcısının teklif ettiği görev gerçekten çok tehlikeli.         

-Onu anladım Kartal. O zaman samimi olarak sorularıma cevap verebilirsin.

 -Elbette Lara bunun için buradayız.

-En önemli ve öncelikli sorum niçin ben?

            Kartal doğru ve tatmin edici cevaplar vermezse Lara’nın görevi reddedeceğinin farkındaydı.

-Birkaç sebebi var Lara. Etrafına bak. Kafeteryadaki herkesin kulağında yeni model kablosuz kulak içi kulaklıklar var. Bu insanlarla hiçbir şey konuşamam çünkü konuşacağım her şey dinlenir. Bizim kullandığımız kulaklık eski bir model bu yüzden dinlenemez.

-Saha Operasyon takımları bu yüzden mi?

-Evet, sadece bizimle konuşabilsinler diye kullanılıyor. Finans Merkezinin cimriliği bir kez işe yaradı diyebilirim. İkincisi kafandaki micro çip.

-Bu ne anlama geliyor?

-Kafandaki micro çip eski model Lara. Hacklenebilir. Yeni modeller AI(Yapay Zekâ) nın kontrolünde. Cimriliğin ikinci faydası.

            Lara aval aval bakınca Kartal sesli sesli güldü.

-Durum şu Lara. Kafasında yeni model micro çip takılı biriyle konuşamazsın. Konuştuğun hiç bir cümle gizli kalmaz. Yapay Zekâ duyar ve önlem alır. Bakan Yardımcısının kafasında yeni model bir micro çip takılı. Emin olmamakla birlikte Yönetim Yerleşkesinde hatta Savunma bakanlığında kafasında yeni model micro çip takılı pek çok kişi olduğunu biliyorum. Seninle rahat konuşmamın sebebi bu.

-Yapay Zekâ’nın beni öldürebileceğini söylüyorsun, nasıl yapacak bunu?

-Yapay Zekâ seni öldüremez Lara. Birincisi kafandaki micro çip tam olarak kontrolünde değil. Asıl önemlisi Meta programını kullanmıyorsun. Yapay Zekâ’nın bu konudaki eylemi şöyle işliyor. Yeni model micro çip takılı ve Meta programı bağımlısı birine seni öldürtür. Meta programına aynı anda bağlanan ve aynı sanal dünya da karşılaşan iki kişi birbirini öldürebilir.

Lara’nın beyninde bir anda şimşekler çaktı adeta.

-Beni hacklediniz Binbaşı. İsteğim dışında beni hacklediniz !!!

            Kartal Lara’nın allak bullak olmuş yüzüne baktı. Bu tür bir tepkiyi bekliyordu.

-Hacklendiğin doğru Lara. Varoşlardaki müttefiklerimiz tarafından.

            Lara sinirle önündeki kupaya sıcak su doldurdu. İki tablet kahve attı. Suyun siyahlaşmasını seyretti. Eliyle üstünü yokladı. Hayır kullandığı yatıştırıcıyı almamıştı. Kartal tüm dikkatiyle izliyordu.

-Yatıştırıcıya ihtiyacın yok Lara. Kızmakta haklısın. Yaşadıklarını bende yaşadığım için seni anlıyorum.

            Lara soğuk ve kindar cevapladı.

-Beni hackleyenlerle ortak çalışıyorsunuz. Ve bana ortaklık teklif ediyorsunuz Binbaşı! Bu kadar cüretkar olmanıza şaşırıyorum.

                        Kartal Lara’nın soğuk tavrını umursamadı.

-Akademi mezunlarından, cüretkar olmayanlar öldüler Yüzbaşı. Meslek hayatımızın başından beri cüretkar olduğumuz için yaşıyoruz. Sence yanlış mı düşünüyorum?

Kartal yine haklıydı. Güvenlik Merkezi saha çalışanlarının büyük bölümünün emre itaatsizlik ve şiddete meyilli kişilik bozukluğu rahatsızlığı vardı. Lara cevap vermedi.

-Konumuza devam edecek olursak Lara, özel üretim olduğunu düşünüyorum.

-Özel üretim derken Binbaşı? Kahve tabletiyle beni aynı mı görüyorsunuz?

-Sadece sen değil Lara. Ben de farklı değilim. Açıklamam gerekirse; bildiğin gibi Özerk Bölge’de hamile kalmak izne bağlıdır. Annem hamile kalmadan yaklaşık iki yıl boyunca babamla birlikte tedavi görmüş, bu süreçte tamamen doğal gıdalardan oluşan bir beslenme programı uygulamışlar. Doğumdan sonra beni doğal gıdalarla beslemişler. Kemik gelişimi ve bağışıklık sistemim akranlarımın çok çok üstünde. Sen ve ben Özerk Bölge Yönetiminin özel bir projesinin ürünleriyiz. Ailelerimizden aktarılan genetik özelliklerimiz güçlendirildi. İnanmıyorsan annene sorabilirsin.

-Anne ve babam 8 sene önce öldüler Binbaşı. Bana laboratuvardaki bir kaza sonucunda     

öldükleri söylendi.

-Buna inandığını söyleme.

-İnandım Binbaşı. İnanmamamı gerektirecek farklı bir bilgiye sahip değilim çünkü. Farklı bilgilere mi sahipsiniz?

                        Kartal tüm ciddiyetiyle cevap verdi.

-Anne ve baban 8 sene önce, sen Akademi son sınıftayken tutuklanarak cezaevine gönderildiler Yüzbaşı. Doğu hükümetinin yüksek güvenlikli bir cezaevinde 3 yıl yattılar. Bu sırada Doğu hükümeti adına bazı işler yaptılar. Doğu hükümetiyle yaptıkları anlaşma gereği ayarlanan sahte bir isyanla kaçarak Özerk Bölge varoşlarında yaşamaya başladılar. Baban iki sene önce öldürüldü. Annen yaşıyor, seni hackleyen de annen ve eski Gold Horn çalışanı bir hacker. Adı Byte.

                        Lara duyduklarına inanmamıştı.

-Annenle iyi anıların yok galiba Yüzbaşı. Yaşadığından memnun olmamış gibisin.

-Söylediklerinize inanmadım Binbaşı.

-Duyduklarını kabullenmenin zor olduğunun farkındayım. Bu gece inanacaksın.

-Yaa. Sahte kimliğiyle annem beni ziyarete mi gelecek?

-Bakış açına göre öyle de diyebiliriz Yüzbaşı. Ailenle aran bozuk muydu?

Lara özel hayatı ve geçmişiyle ilgili konuşmayı sevmezdi. Ailesi hakkındaki soruyu sakin karşılaması ilginçti.

-Annem kimyagerdi Binbaşı. Otoriter ve katı kuralları vardı. Babamı pek hatırlamıyorum. Bütün vaktini çalıştığı bilgisayar laboratuvarında geçirirdi. Düşündüğünüz duygusal bağ aramızda hiç olmadı diyebilirim.

-Yaşadıklarının ve yaşayacaklarının tesadüf olduğunu düşünmüyorsun değil mi Yüzbaşı? Hepimiz kaderimizi yaşarız.

Lara şaşkınlıkla Kartal’a baktı. Bu sözler annesinin sözleriydi. Unutması mümkün değildi. Hayatı bu cümleleri önce dinleyerek sonra düşünerek geçmişti.

-Bu cümleler annene ait değil mi Yüzbaşı? Yaşadığına inanman için annen söyledi.

-Annemle karşılaştınız mı?

-Karşılaşmadık. Sanal Gerçeklik ortamında görüştük. Bu gece sende görüşeceksin. Evindeki sanal gerçeklik gözlüğüyle. Şaşkınlığını anlıyorum Yüzbaşı. Fark etmiş olmalısın. Sebep aynı, eski model gözlüklerle girilen basit bir sanal gerçeklik ortamı oluşturuldu. Tespit edilmeden 30 dakika kadar bağlantı kurulabiliyor.

Kartal Binbaşı artık çok ciddiydi. Kendisine yeni bir kahve hazırladı.

-Niçin sen sorusuna cevap vermem gerekirse Yüzbaşı. Sen seçildin çünkü başarılı bir askersin. Sen seçildin çünkü fiziki, psikolojik özelliklerin çok iyi. Sen seçildin çünkü sende benim gibisin. 16 yıl önce hazırlık okulunun ilk ders yılı ilk gününde sana bir amaç verildi. Hatırlıyorsun değil mi: Sana dediler ki Her Şeyin Bir Amacı Vardır, Bizim Amacımız İnsanları Korumak, Ne Pahasına Olursa Olsun. Hep bu amaca bağlı kaldın. Sen seçildin çünkü gerçekten üst düzey bir yaşama amacın ve motivasyonun var. 3 sene önce enkaz altında kaldın Vücudun tam olarak hurdaya döndü. Bu gün ayaktasın ve saha görevine geri dönmek istiyorsun. Bu alışılmadık bir şey. Sen seçildin çünkü sana söylenen yalanlar ve ailenle ilgili gerçeklerin sana ekstra motivasyon sebebi olacağını değerlendirdik. En son olarak annen seninle temasa geçmemizi istedi. Sanırım bu kadarı yeterlidir Yüzbaşı. Başka sorun var mı?

Lara kupadaki kahveyi içti yüzünü buruşturdu.

-Var Binbaşı. Benim siz ve ortaklarınızın işine yarayacağımı kiminle değerlendirdiğinizi merak ediyorum.

-Bölge Yönetimi Başkan Yardımcısı, Bakan Yardımcısı ve ben.

-Biraz önce Bakan Yardımcısının yeni model bir micro çip kullandığını söylediniz. Güvenilir bir müttefik mi?

-Kimse kesin güvenilir bir müttefik değildir Yüzbaşı.         Bu sabah bana niçin Albay olamadığımı sormuştun, hatırladın mı?

-Evet.

-2 veya 3 sene önce Güvenlik Merkezi Operasyon birimi direktörü Albay Kuzgun saha tecrübesi olmayan bir gurup acemi teğmene ölmeleri için bir görev verdi. Engel oldum. Albay’a silah çektim, yaraladım. Albay olmamamın sebebi bu. Albay Kuzgun Bakan Yardımcısının kardeşidir.

-Bakan Yardımcısının kardeşine mi saldırdınız?

-Unuttuğum bir olay Yüzbaşı. Kardeşinin başına gelenlerden sonra Bakan Yardımcısı ihanet etmez. En azından belli bir süre.     

Lara bu olayı dedikodu olarak duymuş ancak ciddiye almamıştı. Binbaşı Kartal’ın adamları için aldığı risk inanılmazdı gerçekten.

            Binbaşı Kartal sözlerini bitirmişti. Ayağa kalktı.

-Yarın sabah saat 08,00 a kadar cevabınızı bekleyeceğim Yüzbaşı. Cevabınız evet olursa cevapsız bir çağrı atın. Çağrı atmazsanız yarın sabah tam vaktinde görevinizin başında olursunuz, istediğinize inanır istediğiniz gibi yaşarsınız. Birlikte göründüğümüz bütün kayıtlar silinecek. Tanışmamış, görüşmemiş olacağız. Çağrı atarsanız birkaç gün içinde size sahte bir dijital kimlik tanımlanacak. Temas kuracağım. Sana iyi geceler dilerim.

            Kartal Binbaşı başka bir şey söylemeden uzaklaştı. Lara ne düşünmesi gerektiğini bilmeden sandalyede geriye yaslandı. Akademi son sınıfta ödev hazırlarken binlerce sayfa okumuştu. Bu kadar kafası karışmamıştı. Düşündükçe bazı şeyleri mantık düzlemine oturtuyordu şimdi. Hazırlık okulu ve akademide mümkün olduğu kadar yüz yüze ve kitaptan eğitim verilmesi herkesin garibine giderdi. Sadece bazı eğitimler çevrim dışı simülasyon programında yapılırdı. Eğitim ekipmanları ve iletişim cihazlarının tamamı eski modeldi. Saha görevlerinde de durum aynıydı. Herkes bu durumu Güvenlik Merkezinin geri kafalılığı olarak yorumlardı.

            Fark ettirmeden etrafına baktı. Masalarda mutlu insanlar yemek yiyor, bir şeyler içiyorlardı. Birkaç dakika sonra uğultudan rahatsız oldu. Masadaki kâseden iki paket çay alıp kalktı. Kasada oturan genç kadın hesabın ödendiğini söyleyince kafeteryadan ayrıldı. Asansöre binerek dairesine çıktı.

            Ne yapmalıydı? Görevi kabul ederse geleceğini çok büyük riske atmış olacaktı. Yüzbaşı Lara isimli bir birey olmayacaktı. Geçmişi silinecek yeni bir kimlik tanımlanacaktı. Birkaç saat içinde hiç yaşamamış gibi olacaktı. Kartal Binbaşı’ya çağrı atarsa büyük olasılıkla annesiyle karşılaşmak belki de çalışmak zorunda kalacaktı. Ailesinin sebeplerini merak ediyordu.

            Görevi kabul etmezse hayatına devam edecekti. Bu günden sonra hiçbir şey normal olmayacaktı. Herkesten ve her şeyden şüphe ederek yaşayacaktı. Böylesi bir şüphe sonunda mutlaka kendisine ve etrafına zarar verirdi. Bir şeyler bilmek ve bunları kabullenerek, boyun eğerek, özgür olmadığını bilerek ama özgür gibi yaşamak. İşte bu Lara’ya göre değildi. İnandıysan sonuna kadar git.      

Kafasını toparlaması, kararsızlıktan kurtulması için az da olsa uyumalıydı. Sırt üstü kanepeye uzandı. Gözlerini kapattı.

( Lara-distopik Roman 10 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 28.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.