Sabah uyandığımda, ayna söyler şarkımı
Mahur bakışlarımda, gözlerim bir hal alır
Sanki bin ton olur da, bedenimde yıkımı
Sürüyerek taşıyan, dizlerim bir hal alır
Baht dediğin nedir ki, semada tuhaf çığlık
Uyuşunca bilincin, beden kalır kiralık
Konuşur dudakların, seslerinde sağırlık
Kelimeler başıboş, sözlerin bir hal alır
Savruk telaşelerde, günlerim ardı sıra
Hem koşar hem de taşır; varlığım girer sırra
Yalan gerçek bir olur, beynim döner kalbura
Aklımın sevdalısı, tözlerim bir hal alır
Sorsam bazen kendime, günde solan ben miyim
Menzile koşar alem; sonda kalan ben miyim
Kelebekler şölende, yerde çıyan ben miyim
Mevsimler peşi sıra, yazlarım bir hal alır
Aklım sürer hükmünü, yüreğin denizinde
Ne zaman coşsa dalga, dil, kalbe vaizinde
Varlığa hacet var mı? O, mazi temyizinde
Yüreğim şahlansa da, arzlarım bir hal alır
Sokak lambalarında, sarı, titrek ışıklar
Utanınca karanlık, kim bilir neyi saklar
Rotası gayba kayan, kaldırımda ayaklar
Taşıyorsa gövdeni, düzlerin bir hal alır
Çağır beni ad ile! Ardım dönüp bakayım
Bakıp da göremezsem, biçimini bükeyim
Ben kayboldum devranda, meşalemi yakayım
Aydınlanınca kara, gözlerim bir hal alır
Dizlerimin bağını, çözen bin bir görüntü
Gözlerim görür lâkin, önünde saten örtü
Kulağımda dinmeyen, mahşeri tiz gürültü
Yapraklarım dökülür; güzlerim bir hal alır
İşte böyle dökülür, bencileyin dilimden
Akar gözümden yaşım, sürgün olur ilimden
Dertlerin böylesine, deva var mı ölümden
Susturun aynaları, sazlarım bir hal alır
Halden gayrı sevdamda, nazlarım bir hal alır