Yazının grup seçkisi içinde "felsefe" seçeneği yok. Bu nedenle yazının grup kategorisi "bilimsel makale" görünse de bu yazılarımın her biri bir "felsefe" yazısıdır, Bilimsel temellere dayanmakla "bilimsel felsefe" yazısıdır. Bu açıklamayı önceye ve sonraya açıklık için not düştüm.

xxx

İttifaklar kurulu içinde karar alınırken her mesleğin kendi düşünce ifadeleri gereği söyleyip ama söyleyemediklerini de; tarımcının unuttuğunu çobanlar söylüyordu. Çobanların bilmediğini de tarımcılar ortaya koyuyorlardı.

 

Yine bu nedenle kolektif mesleklerin kendilerine özgü bildiğini ortaya koyma çeşitliliği ve üreten mesleklere dayalı çok köklü; kolektif akıl, kolektif danışma, kolektif karar verme iradeleri ittifakın ağırlık merkezini oluşuyordu. Kolektif etkinin kişi öznelere yansıma temeli böylece girift bir hale dönüşüyordu.

 

Kolektif temelin diğer bir özelliği “tükettiğinden daha çoğunu üretmiş olmakla”, kolektif yapıya pek uygun olmayan bir düşünceyi ortaya koymuştu. Kolektif sahiplik yerine kişisi sahipliği ortaya koymuştu.

 

Kişisi sahiplik pek çok kişinin mülksüz kılınmasını öngören anlamıyla ortaya konmakla bir kişinin sahipliği olmakla, köleci bir anlayışın fiiliyata geçirilmesiydi.  Yani kolektif inşai sistemin enfekte edilmesiydi

 

Köleci anlayışta grubun tüzel mal sahiplikler, kişi sahipli (ilah sahipli) özel mülkiyete çevirecekti. Bu özelleştirmeci viral enfeksiyondaki mal sahibi ilahın yeni adı EL' di. El mülkün sahibi demekti.

 

Tabii ki buradaki "mülk tanımı" o kolektif ortaklığın tüm öznel ve nesnel üretim envanterleridir. Mülk sahibi zeki çalışkan olduğundan değildi. Bu sıfatları “kolektif güce ve kolektif kapasiteye sahipliğindeydi”.

 

Mülk sahibi olmak demek irade kullanmaktı. Mülk sahibinin iradesi karşısında artık tüzeliğin, grubun ve üretenlerin iradesi ve karar verme yetkisi yoktu.

 

Zamanla mülk sahipliği takdirini kullanan mülk sahibi, kolektif belleğin sahibi de olmasıyla; totaliter bir irade ve karar mercii olmayı ortaya çıkarmıştı. Oysa özel mülk sahipliği inşa temelinde, inşa harcı değildi.

 

Halbuki inşanın background temelinde her bir özne kişi üzerinde temel gereksinimlerden kaynaklı, potansiyel farkı oluşan gerilimler vardı. Gerilimler her kişi üzerinde farklı frekansla istek ve isteksizlikti. Haz veya elemdi. Kişi dolup boşalan bu streslerle dinamik ya da statik oluyordu.

 

Kolektif alandaki kişi kendi güvenlik stresini karşıdaki kişiye doğru boşaltırken-transfer ederken- kendisi de karşıdaki kişinin beslenme stresi ile doluyordu.  Kolektif istem bu skalayla işlerlik kazanıyordu.


( Kolektif Alan 34 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 30.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu