Bir dakika 60 saniyenin bileşimidir. Bir dakika 60 saniyenin ölümüdür. Diğer her bir saniyelerden 60 saniye 60 saniye ayrılmanın doğumudur. Bir saat te 60 dakikanın ölümüdür.
Planck zamanı kütle çekiminin diğer üç kuvvetten (üç bileşik
kuvvetin) ayrıldığı doğum-ölüm anıdır. Kütle çekiminin doğumu, bileşik zamanlı
alanın ölümünü yaşar. Bu da saniyenin; 0, 000 000 000 000 000 000 000 000 000
000 000 000 000 000 1’i kadardır. Yani
10 üzeri -43 saniyedir.
Atom kuantum bileşimli zamanların ölümüyle doğar. Moleküller
de atom sal zamanların ölümüyle inorganik ve organik doğum olarak vardırlar.
Organik baz ve biyo moleküler de kendi aralarında bileşime
katılan baz ve organik moleküllerin tekil yaşamlarının ölümleriyle organizma,
hayattırlar. Toplumsal hayat türümüzün sürüye dek zamanlarının ölümü sonrası
üreten toplumun doğmasıyla vardır.
Şimdi kaba ama okurun fizik kimya bilme çağrışımına
seslenmekle anlaşılır bir örnek üzerinde bazı süredurumları belirtelim.
Evrensel işleyiş içinde Güneş’in kütlesi, Bigbeng artığı gaz toz zerrelerinin
kütle çekim etkisiyle bir araya gelip topaklanırlar.
Güneş ve Güneş’in topaklanması gaz ve toz zerrelerinin gaz
zamanlı ve zerre zamanlı tekil ölümlerin içinde Güneş’in kütlesi doğar. Artık
Güneş’in kütlesi bambaşka bir zaman boyutuna sıçramış olan bir alanın, alan
etkili eylemler zamanının, sahnesi olacaktır.
Artık sürece Güneş’in dışında Güneş’in içine doğru kütle
çekimi; içten dışa doğru da ısı basıncı ve ışık basıncı bir hacim Güneş’e
egemendir. Bu kuvvetlerin etkisi altında Güneş yeni bir yaşam alanıdır.
Güneş dediğimiz yaşam alanı, Güneş’in kütle çekim kuvveti
etkisiyle, Güneş’in kalbinde 15 milyon derece sıcaklığa ve 265 milyar barlık
bir basıncın eylem ve yaşam alanı, döngülerine dönüşür.
Kütle çekimi dıştan içe doğru Güneş’i büzüp, güneşin sıfır
değerli merkezinde Güneş kütlesini 3 km’lik çapa kadar küçültüp odaklamak
ister. Güneş’in kütle çekiminin sıkıştırma işlemi Güneş’in içinde 15 milyon
derecelik bir ısı niceliğine ve 265 milyar barlık bir basınç niceliğine neden
olur.
İşte bu büzülmenin yarattığı ısı ve basınç, belli bir değer
aşamasına geldikten sonra içten dışa doğru yarattığı ısı ve ışık basıncı
nedenle, önce Güneşteki büzülmeyi durdururlar. Böylece Güneşin küçülme eylemi
olan GEL hareketi tek düze bir küçülmenin çöküş hareketi olmaktan çıkar.
Nasıl? Güneş kütleli, kütle çekim basıncı nedenle Güneşin
kütlesi içe doğru sıkışır. Güneş kütlesi içinde de bu sıkışmayı yapan kütle
çekimi kuvvetinin tersi olan bir kuvvet doğar.
Yani Güneş’in yüzeyinden Güneş’in içinde doğru olan kütle
çekim kuvvetine karşı kez de içten dışa doğru bir kuvvet doğar. Bu kuvvet bir
aşama boyunca yer çekimi kuvvetine denk bir kuvvet olduğu zaman Güneş
kütlesinin küçülmesi bu noktada durur.
Güneş içindeki ısı ve iç basınç sadece kütle çekimine karşı
koymaz. Güneş içindeki hidrojen gazının çekirdeğini de eritecek olan bir
sıcaklıktır. Bu ısı ve basınç Güneş
içinde, çekirdek bileşmesi dediğimiz füzyonu başlatır.
Bu füzyonlarla kaynaşan 4 hidrojen çekirdeği, helyum 4
dediğimiz yeni bir maddeyi ve yeni bir atomu yani yeni bir helyum hayatını
ortaya çıkarırlar. Yani Güneş ikinci bir aşamayla ikinci kez bam başka bir
düzlem ve düzey girişmesiyle yeniden canlanmıştır. Füzyon çevrimi içine girdikçe
tükenen hidrojenden boşalan yere, Helyum çekirdekleri doğar.
Dört helyum çekirdeğinin toplam kütlesi ne ise, helyum 4 ün
kütlesi de o 4 hidrojen çekirdeği toplamı kadar olması gerekirdi. Helyum 4 ün
toplam kütlesi 4 hidrojenin toplam kütlesinden biraz azdı.
Azalan, yok olan, ölen helyum 4 çekirdeğindeki bir kısım
kütleye ne olmuştu? Helyuma dönüşme sırasında helyumun kütlesine eklenmek
yerine ölen (kayıp olan) az bir hidrojen kütlesi sıkışma ile oluşan ısı dışında
yeni bir ısı, ısı basıncıyla, ışık ve ışık basıncının doğumuna yol açmıştı.
Eksilen kütle ikinci kez bir ısı ve ısı basıncıyla; ışık ve
ışık basıncına dönüşmüştü. Işık ışıyan
enerjiydi. Helyumdaki eksik kütle ışıyan enerji ışık ile Güneşin dışına taşınan
bir kütle kaybıydı. Yanı kayıp helyum
kütlesi ışık denen elektromanyetik bir ışımaya ve kütle transferine dönüşmüştü.
Güneş, 2 oktilyonluk kütlesi içinde saniyede 600 milyon ton
hidrojen protonunu yakıt olarak tüketir. Yine Güneş saniyede 4 milyon 026 bin
ton kütlesini de ışıma yoluyla ışık olarak kaybeder.
Asıl konumuz bu tonaj bilgileri değil. Füzyon nedenle ortaya çıkan ikinci bir ısı ve yeni bir ışık enerjisi kütle çekim kuvvetiyle oluşan ilk ısı enerjisine eklenirler. Işık enerjisinin basıncı ilkte oluşan ısı enerjisi basıncına eklenir. Dengeler bozulur.