Sorular Sizden Cevaplar Bende 2 .
Bugünkü soruyu okuyucum, Yıldız Özümde
değilim Küsüm sormuş. Sayın Mehmet Bey, evrende boyutlar galaksiler arasındaki
kırgınlıkları duygu ve hislerimle mütemadiyen tamir etmeye çalıştıkça bu
kopmaları bir türlü bir araya getirerek, bir pamuk ipliği ile yumuşacık bir şekilde
birbirine yumuşakça bağlayamıyorum! Ben bağlamaya çalıştıkça kopuyor! Bu
bağlamda devamlı kendime kızıyorum! Kızmazsam kendime kime kızayım seçemiyorum!
Aslında kızmayı hiç sevmem, kızartmaları da hiç sevmem. Bir de insan yaşamı
toplumumuzda eşit derecede değerli görülmediği aşikardır, bunun sebepleri
nelerdir? Acaba aşikâr görünmesi mahremiyetini mi zedeler desem de hiç
alakası olmadığı kesindir, bundan dolayı da kendime kızıyorum nedense! Bizler akıl
yürütme ve ahlaki olarak düşünme yeteneklerimim ’izi kaybettik? Teşekkürler
ediyorum.
CEVABIM
Yıldız kimseye küs değilim kardeşim,
öncelikle soru sormaya layık gördüğünüz için teşekkürler ederim. Galaksiler ve
boyutlar arasındaki kırgınlıkları duygu ve hislerinizle onarmaya çalışmanız
yumuşacık pamuk ipliğiyle bağlıyor olmanız, kopmasına neden olabilir. Bence siz
çelik halatla bağlamayı denemelisiniz, yoksa bunca çekiciliği iticiliği fikre
saygı duyamamanın ağırlığını taşımıyor olabilir. Bu kırılmalardan dolayı,
kendinize kızmanıza gerek yok sadece kendinizi üzerek, zamanı sakat bırakarak
sakat yürümenize sebebiyet verecektir, salıverin hatta yükleyin tüm
olumsuzlukları çelik halata o çeksin bunca gamı tasayı, siz rahat olun. Kızartmalar
belli bir yaştan sonra rahatsızlık veriyor bunda dolayı kızarmalardan uzak durmanız
isabetli bir karar olduğunu söyleyebilirim.
İnsanın eşit yaşam söz hakkı olması
bir gerçektir, kimse buna ipotek koyamaz, yanlış bakış açısıyla bakarak
ölçemez, çünkü kendisi rasat hane veya ölçüm merkezi değildir. Her şeyin aşikâr
olması bazılarının hoşuna gitmez, dümeni hep kendisine çevirdiği görülür ve
buna müdahale edilir babında. Mahremiyete her zaman saygı duyarım sizin gibi
irdelenmesini sevmem. Bundan dolayı da kendinize kızmayın bol bol kırmızı
saçlık kızın saçını okşayın, kendinize bir uğraşı olur hem de kırımızı saçlık
kız ormana giderek, tilkiye yem olmasın. Akıl yürütme dediğimiz şey, yürümeyen
bebeğe yürütmeyi öğretmeye benzer ki zordur, kolay diyenler varsa sallama çay
içtiklerini sanırken, kalaylama ile bakır tavaları kalaylamaya benzer ki, çelik
tunç olan, akıl fikir yürütmeler bakır gibi hemen eskimez ve kalaya da gerek
olmaz diyerek, selamlarımı yolluyorum kardeşime.
Sürçü lisan ettim ise af ola
Mehmet Aluç