Bazı Terimlerin İç Dış Açılımının
Yansımaları
İLKESİZLİK sendromu ile içeride
düşman olmayı seçenlerin ilkesiz olmalarını açıklayacak nedensiz ilkesizliğinde,
kısmi şüpheden çok, kendisinden şüphe ettiği için açıklanamayacak bir korku
içinde fikirlerinin tartışmayla bile çözüme ulaşılamayacağının hissi içinde bu
sendromu yaşadıklarını söyleyebilirim.
İLKESİZLİK sendromu bence aklını
doğru kullanacağında şüphe duyanların içte düşman olmalarının sebebi olarak
açıklaya bilirim. Aklının hiçbir dürtme sürtme ile uyanamayacağının endişesini
taşıyanlar kendini dıştaki düşmanlarla korumaya çalıştığını sananların
aptallığından başka bir şey değildir.
İLKESİZLİK sendromunu yaşayanlar
dogmatik kanıtları doğruları, doğru bilgileri kabul etmeyerek kendisini yok
saydığı gibi her şeyi yok sayarak avutmasından yanan kıçını soğuk su yerine
ateşte yakmasıdır.
İLKESİZLİK Sendromu kendi
şüpheciliği ile başa çıkamayan kendinden şüphe duyanların kendisiyle başa
çıkamama korkusunun sonucunda, dıştaki düşmanlarla kendisi gibi olanların
eteğine tutunarak bataklıkta kurtulmaya çalışırken, bataklıkta battıkça
battığını fark edemeyenlerin son durumudur, sendromudur.
İLKESİZLİK, yaşarken kişinin ahlaki
özgürlüğüne imkân verecek birlikteliği cevabı bulmak aramak arayışını ret
ederek kısa yolda kazanç sağladığını sanarak kendisini fikrini ahlaki
değerlerini satarak kâr ettiğini sananların paranoyasıdır.
FİKİRSİZLİK Sendromuna gelince
İlkesizlikle baş başa olunca içi boşalan kafanın tak tuk tangır tungur ses
çıkartarak kulaklarını tırmalarken, bir karanlığa saklanarak bundan kurtulacağını
sananların saplantılı halidir.
FİKİRSİZLİK bilgi edinme sürecini ilke olarak yok sayarak, halihazırda içi dışı
süslenmiş boş küf tutmuş bilgileri ilke edinerek, sorgulamadan süreci araştırma
ile süslemeden, direk inkar ederek inkarcı bakış açısıyla önce kendini sonra
bilgiyi inkar edenlerin içine düştüğü anlamsızlıktır çıkmazdır.
SEVİYESİZLİK Fikirsizlik ile
ilkesizliğin olmadığı alanlarda insanın hayatını sekteye uğratacak şekilde
dıştaki düşmanlarla birlikte olarak, onun fikirsizliğini ilkesizliğini bir
durak merkezi sanarak ,kendisini ruhuyla satanların uçurum dibidir ki içine
düşen parçalanır.
EDEPSİZLİK, Fikirsizlik ilkesizlik seviyesizliğin
toplamında yok olan ruhun aklın fikrin düşüncenin yok olmasıyla satılmasıyla
ortaya çıkan hezeyandır çırpınmadır, çırpınmasını durdurmak için dıştaki
düşmana sarılmasıyla kurtulacağını sanırken, bu bin voltluk elektrik çarpmasına
benzer ki kurtuluşu hiç yoktur.
DEĞERSİZLİK Sendromu, insan kendine
özgü bir değere sahiptir. Sahip olduklarını ucuza satarak kâr elde edeceğini
sanlar, zarar ettiklerini anladıklarında artık kendilerini satın alanların
yanında olmayı seçerken, insanların yüzüne bakacak yüzleri olmadığından
yüzsüzlerin yanında olmayı seçmek zorunda kalmışlardır korunda yanmıştır.
DENSİZLİK Sendromu, kendini değerli
sananların tüm imkanların kendisine cevap veremediğini fark ettiğini
sanmasıyla, sevimsiz halleriyle sevimli görünmeye çalışan seviyesizlerin kendi
kıçını okşamaları ona sevimli görünmesinin sonucunda, içine düştükleri
erdemsizlik açılımının ilk perdesidir ve son perdesine kadar salaklığı ile Oskar alarak kendini rezil etmesidir.
YETERSİZLİK Sendromu, anlama
yetisini kaybetmiş her gördüğü odunu sap sanarak yapışan, sorgulamadan bunun ne
olduğunu saplayamamış kişilerin, beyinsizlerin bataklığına saplanmış
kıvranırken bataklığın içine iyice batmış yan yatmış karalanmış ağlamış yaralanırken parçalanmış halidir.
Mehmet Aluç