1
Yağan yağmurda sırlı, toprakta gizli kokun
Kök saldıkça fidesi, sevdan dalında güzel
Sımsıkı tutunursun, daldan düşmek mi korkun
Gözlerin çeşni bakar, bakış, kalında güzel
Saçların
tutuşturur, alevi iner çıkar
Bekledikçe mevsimi, saçlarıma düşer kar
Hasret cehenneminde, billur ırmakları ar
Olur da yanarım ben, sevdam halinde güzel
Avare zamanında, öksüz kalır bakışın
Yoksan da, hayalimde, gönlüme soba kışın
Aşinayım; her daim, damarımda akışın
Hasret kanıma yoldaş, rengi, alında güzel
Buğday başak olmuş da, hasadı güzü bekler
Bakışım ıssız kaldı, gaipten gözü bekler
Dilim sessizliğinde, sabırla sözü bekler
Senden gelen cümlenin, sesi, lâlinde güzel
Koşma andan yarına, giden bugünden olur
Gözünde harlı ateş, asılsız ünden olur
Yarının endişesi, yaşanmış dünden olur
Toynağı yaralıdır; kısrak, nalında güzel
Yanık olur havası, sözü bezeli yârla
Çağlar kıvrım nehirler, yolu güllü diyarla
Sazın, sözü naz olur; akort narin ayarla
Konusu sevda ise, türkü telinde güzel
Damlalar vurur cama, sayarım gözün yaşı
Sılan ıslatır beni, unuttum suyu, aşı
Yağmurlar iner gökten, ıslatır dağı taşı
Her yağanda ağlarım; yağmur, elinde güzel
Dede Korkut dinlerim, destanı varır Şam’a
Gece kovalar günü, kızıla döner sema
Yokluğunda sönerim; gözlerim olur âma
Kıpırdasın dudağın, masal dilinde güzel
Yüzüne bahar değsin, keder vurmasın seni
Fırtına yıkıp geçse, tutarım ben eseni
Meçhul bir hikâyenin, ruhumda mizanseni
Petek petek örülür; arı, balında güzel
Gül görse gülüşünü, kıskanır niyaz eder
Çıplak kalır da abdal, gölgeye iyaz eder
Bakışındaki hüner, zemheriyi yaz eder
Baharlar döner durur; mevsim ilinde güzel
Yemen’den gelir kahve, sevdan falında güzel