1
Ak saçlı dergâhında yol alırım zamanın
Ben bilirim, sen bilmez; yol ıraktır varmayı
Ben genç isem sen yaşlı, hali yaman sevdanın
Ben bilirim, sen bilmez; onda yâri sarmayı
Başımda yeller eser, tozu dumanla savruk
Ataşı sönmüş lâkin, içi hasretle kavruk
Sayısız tahayyülün cümlesi olmuş devrik
Ben bilirim, sen bilmez; harabeden kurmayı
Her gidişin sır olur, yolun gözler gözlerim
Ardından bahar açar, tomurcuğu gözlerim
Bin hayalle bükülür, taşıyamaz dizlerim
Ben bilirim, sen bilmez; hayalleri dermeyi
Uzağı yakın eder, gönül isterse, ey yâr!
Gönlüme sorsam seni, senden gayrıdır o nâr
Rüyalarımdasın yâr! Sevdan içimde seyyar
Ben bilirim, sen bilmez; hayırlara yormayı
Bak çalıyor davullar, âlemin cümbüşü var
Kervanlar sıralanmış, yolda kalabalıklar
Sinemde andan uzak, yârin yüreği atar
Ben bilirim, sen bilmez; yürekteki yarayı
Hayalindeki cennet, billur mu ırmakları
Sonsuz çimen merası, meler mi oğlakları
Hasretinden çoğaldı saçlarımın akları
Ben bilirim, sen bilmez; aynadaki karayı
Hazanda keder yağan, sevdamın anıtını
Baharların gam yükü, yağmurun bulutunu
Zemheri gecelerde, yüreğin ağıtını
Ben bilirim, sen bilmez; yazdan sonra borayı
Balkonda üç beş çiçek, odamda aralık cam
Bakışım sızar yola, olmam yolla insicam
Başı belli; sonunda, kavuşamamak encam
Ben bilirim, sen bilmez; zamandaki arayı
Yıllar nice sarmalar, kaderin akışını
Hafızamdadır ey yâr, unutmam bakışını
Baharlardan vaz geçtim, yazını ve kışını
Ben bilirim, sen bilmez; sevdamdaki darayı
Kaç geceydi, saymadım; yokluğunun ziyanı
Varlığına meylettim, boş vermişim ayanı
Zahirde yoksun amma zihnimde aşiyanı
Ben bilirim, sen bilmez; gönlümdeki sarayı
Ben bilirim, sen bilmez; firakında sonrayı