BUĞULU GÖZLERİNDEN DAMLATMA BENİ!
Yıldızlar
kadar uzak, nefes gibi yakınsın.
Nemli
gözlerim sana hep uzaktan bakınsın.
İstesem de
gelemem, sen benim yasaklımsın!
Mahşere bırakmadan,
dünyada yakma beni,
Buğulu
gözlerinden sakın damlatma beni!
Yazım kışa karışmış, bozuldu bütün denge.
Beyhude bu
âlemde oturmaz hiç yörünge.
Gözlerinin
yanında, güneş sanki bir gölge!
Bırak,
yakarsa yaksın, nolur ıslatma beni.
Buğulu
gözlerinden sakın damlatma beni!
Ellerimle başımı
tutup aldığım zaman,
Süzülerek
geçmişe gidip daldığım zaman,
Hani; giderken
bir an durup kaldığım zaman,
İşte; öyle
tutkunum, koparıp atma beni,
Buğulu
gözlerinden sakın damlatma beni!
Umutlar
yollarına boydan boya uzansın.
Mutluluk yağmurunda,
dilerim ıslanırsın.
Sana güller menekşeler,
özlemler bana kalsın.
Arada bir hatırla, hepten unutma beni,
Buğulu
gözlerinden, sakın damlatma beni!
Ömür boyu sürecek, umutsuz bir öykünün,
Kalmışım rüyasında, bu tabirsiz uykunun,
Yakup’tan çok uzakda düştüğüm kör kuyunun
İçindeki Yusuf’um; bırak, çıkartma beni!
Buğulu gözlerinden sakın damlatma beni!
Yusuf
BULDURUÇ