Monolog Röportaj-Kamilzade Sami Beyle Şiir Üzerine- 2
-Çaylarımız yudum yudum içtik, isterseniz kaldığımız yerden
devam edelim. Kamilzade Sami Bey, sizce şiir nedir?
- Şiir, şairin yüreğin sesidir, nesnelliği yani bir
kişinin bir yargıyı veya durumu kendi doğrularını katmadan, gerçeğe dayanarak
aktarması da diyebiliriz öznelliği yansıtır “(Nesnellik ise: Doğruluğu ya da
yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir bir bilgi özelliği taşıyan
ve söyleyenin yorumunu içermeyen yargılar ise nesneldir. Örneğin, “En çok satan
romanlar aşk romanlarıdır.” cümlesi nesneldir. Çünkü satış rakamları
incelenerek kanıtlanabilecek bir bilgi cümlesidir.
Anlatım büsbütün kapalı
değil ama örtülüdür. İletilmek istenenler açıkça anlatılmaz, ustaca sezdirilir
okuyucuya. Şiir dili de buna göre biçimlenir, önemli olan sözcüklerin tınısı ve
sessel değeridir. En anlamsız sözcük bile, ezgi gücü varsa şiirde yerini alır
şair bunu arar bulur ve yazar.
-Kimsenin benimle konuşmasını istemiyorum bu aralar dediğiniz
anlarda sizde şairler gibi sadece şiirle mi konuşuyorsunuz?
-Evet, aynen dediğiniz gibi, şiirlerimle kendi duygu ve
hislerimle konuşurum, çünkü onlarda yalana dair bir iz bulamazsınız.
-Peki, sizde geçmiş geçmiştir, gelecek de gelmemiştir; O
halde içinde bulunan zamanı değerlendirmeli diyenlerden misiniz?
-Evet, içinde bulunduğum an, yarın geçmiş olacak ve bugünden
bir iz taşıyacak işte bende bir iz bırakma peşindeyim.
-Sizin bir tarihçi kişiliğinize dayanarak, örneğin cimri insandır, cömert insandır,
açgözlüdür, zengindir, fakirdir, galiptir, buna yakından şahit olansınız bize
daha akıcı bir dil ile anlatır mısınız?
-Bir eserin yazılmasına sebep olan en yaygın kullanımlardan
bir tanesi, bana göre bir yazarın dilini “sade,” üslubunu ise akıcı olmasıdır.
Bu durum, yazarın romanda günlük hayatta kullanılan dilden fazla ayrılmadığını,
olabildiğince açık ve rahat okunabilecek bir şekilde yazdığımı söyleyebilirim. Ben herkes tarafından anlaşılabilmesine de dikkat ederim, yoğun ve süslü
bir dilin metnin önüne geçmesine engel olmasına izin vermem. Duyguları hisleri
olduğu gibi yazarım. Bunları bilmek için okumak araştırmak haşır neşir olmak
gerekir.Tüm bu kavramların, daha kapsamlı anlatabilmek değerlendirmelerde,
birbirlerinden farklı anlamları olduğu herkes savunulabilir. Ancak kısa bir
açıklama için, hepsi tek bölüm altında ele alınabilecek ortak özellikler taşır
bu da şiirle açığa çıkar ve anlaşılır kılar. Şair yazarken cömerttir lakin
cimri değildir. Açgözlüdür öğrenmeye açgözlüdür, sevmeye açgözlüdür. Maddi
olarak olmasa da kelime ve sözlerle gönüllere girmenin heyecanıyla zengindir, fakirdir
lakin insan fakiri değil mal mülk fakiridir.
-Kusurumuza bakmayın okuyucularımız ocakta çayımız demlendi, Sami
Beyde sizin gibi çayı sever, bu nedenle birkaç yudum içelim kaldığımız yerden
devam ederiz.
Mehmet Aluç