Sorunun cevabını bilmeyenlere öyle hemen vermeyeceğim cevabı.

Geçenlerde bana misafirliğe gelen ağabeyim ile konuşurken bir durum üzerine ‘’ Yahu abi..Bu işi benim aklım havsalam almıyor’’ dedim. Ağabeyim anlamını bilmediğimiz kelimelerin yerli yersiz kullanılmasına oldum olası sinir olduğu için sordu bana

-Sami…Havsala nedir biliyor musun?

Yahu gerçekten de bu deyimi sık sık kullanırız…Akıl tamam da havsala ne? İnsan bir kez olsun merak etmez mi? Bir başkası olsa salla bir şeyler gitsin lakin bizim Hacı Kani Efendi’ye sallayamazsın. Herif gider böyle en olmayacak şeylere kafayı takar ondan sonra da insanı böyle şapa oturtur.

-Şeyyyy..Aklım, fikrim almıyor…Havsala ‘’fikir’’ Anlamına geliyor.

Eskiden olsa kolunu yumruk yapıp o malum hareketi yaparak ‘’Naaahhh fikir’’ Derdi ya hacı olduktan sonra artık o tip hareketleri yapmıyor.

-Yok Efendi…Bilemedin. Havsala: Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, leğen anlamına gelir…Ama bu leğen çamaşır leğeni değil haaa?

Yahu bir de ‘’ Bu leğen çamaşır leğeni değil haa…’’ Diye dalga geçmez mi? Gıcıkkk… N’oolacak? Biz bilmiyoruz sanki leğen kemiği ile çamaşır leğeni arasındaki farkı.

İnsanların beyni bilgisayar değil elbette. Her bilgiyi depolamak da mümkün değil muhakkak. Zaten konu her şeyi bilmekle ilgili değil…Bilmediğini bilmek. Bilmediğinin farkında olmak ve bilmediğin bir konu ile ilgili olarak susmasını bilmek. Bilenlerden dinlemeyi bilmek.

Amerika’da bir öğrenciye insan davranışları ile ilgili bir ödev verilmiş.

Öğrenci bir pankart hazırlamış…Hazırladığı pankartta ‘’ Dİ HİDROJEN MONO OKSİT KULLANIMINA HAYIR. ’’ Yazıyor. Önünde küçük bir masa, masa üzerinde de bir defter var…Yani küçük bir stand oluşturulmuş. Yoldan geçenlere seslenerek onları ‘’Di hidrojen mono oksit ‘’ kullanımını protesto etmek ve bu maddenin kullanılmasına yasak getirilmesi için imza atmaya davet ediyor.

Yoldan geçip o öğrencinin çağrısını duyarak stand önüne gelen her yüz kişiden yetmiş beşi hiç bir şey sormadan basıyor imzayı...Yüzde yirmilik bir dilim ise ‘’Di hidrojen mono oksit ‘’ Denilen ve insanların boğularak ölmelerine sebep olan bu çok zararlı maddenin(!) özellikle tüm sıvı içeceklerde ve deterjanlarda kullanıldığını öğrenince basıyorlar imzayı…Her yüz kişiden dört tanesi ‘’ ben öyle olur olmaz her şeyi imzalamam’’ diyerek stand başından ayrılıyor…Her yüz kişiden sadece bir tanesi ise kasıklarını tuta tuta gülerek ayrılıyor standın başından. Çünkü bu öğrencinin, kullanımının yasaklanmasını isteyerek protesto ettiği ‘’ Di hidrojen mono oksit’’ bildiğimiz sudan başka bir şey değil.

Neyse uzattık…Konu başlığına dönelim.

Osmanlı Devleti’nin son dönemleri…Padişah ,Baş Nazırına ( Başbakan ) bir emir veriyor.

-Baş Nazır Hazretleri…Bir genelge yayınlayın ve ülkede ne kadar mevaşi varsa tespit edin.

Baş Nazır sakalları sıvazlıyor…’’ Lan bu mevaşi de ne?’’ Diyor ama çok da üzerinde durmuyor. Hemen zamanın Tarım Nezaretine ( Tarım Bakanlığı ) bir yazı çıkartıyor:

‘’Padişahımız Efendimiz Hazretlerinin yüce iradesidir…Memlekette ne kadar mevaşi olduğunun tespiti ve bir an önce sayılarının bildirilmesi …’’

Tarım Nazırı alıyor emr-i şerifi, okuyor. Onun da kaşları çatılıyor…’’ Acaba Padişahımız Efendimiz ne öğrenmek istiyor?’’ Diyor…Sonra da ‘’ Amaaaannnn..Neyse ne yahu..Salla valilere gitsin ‘’ Diyor ve tüm illere genelgeyi gönderiyor.

‘’ ……İli Valisinin dikkatine….Yüce Padişahımızın buyruğu ile Baş Nazır Hazretleri tarafından Nezaretimize tevdi edilmiş olan emr-i şerif mucibince ilinizde ne kadar mevaşi varsa sayılarının tespit edilerek bir an önce nezaretimize bildirilmesi….’’

Vali Bey alıyor bu yazıyı…Vazife mühim…Mevaşi sayısı tespit edilecek, artık mevaşi her ne demekse?

O da hazırlıyor hemen ilde bulunan tüm ilçe kaymakamlarına hitaben bir yazı:

‘’Padişahımız Efendimizden Baş Nazır Hazretlerine, oradan Tarım Nezaretine ve Tarım Nezaretinden de tarafımıza iletilmiş olan emr-i şerif mucibince ilçenizde bulunan mevaşi sayısının tespit edilerek çok acele valiliğimize bildirilmesi…’’

Valilikten gelen yazıyı gören kaymakam efendi bakıyor ki Yüce ve Âli Devlet, mevaşi denilen bir şeyin tespitini istemekte..İyi de ne bu mevaşi?’’ Kim kafa yoracak ya…Salla gitsin muhtarlara ‘’ Diyor ve hazırlatıyor yazıyı.

‘’Padişahımız Efendimizden Baş Nazır Hazretlerine, oradan Tarım Nezaretine, Tarım Nezaretinden valiliğimize oradan da bize iletilmiş olan emr-i şerif mucibince köyünüzde bulunan mevaşi sayısının tespit edilerek çok acele kaymakamlığımıza bildirilmesi…’’

Zavallı köy muhtarının yazıyı sallayacağı bir alt makam yok..Başlıyor kıvranmaya..’’Ne ola ki bu mevaşi?’’ diye.Köyün İmamına sormaktan başka çaresi yok..Bilse bilse o bilir bu acayip kelimeyi.

İmamı bulup ona soruyor.

-İmam Efendi mevaşi ne demek?

İmam sakalları sıvazlayıp düşünüyor ve cevap veriyor:

-Mevaşi…Hımmmm...Mevaşiiii…Olsa olsa meşe kelimesinin çoğuludur.
-Ya Hocam koskoca devlet meşeyi ne yapsın? Ne diye meşe sayısını öğrenmek istesin?

İmam bir daha sıvazlıyor sakaları.

-Bulduuuummm…Mevaşi maaş kelimesinin çoğulu…Kaymakam bey devletten maaş alanların sayılarını öğrenmek istiyor. Sanırım devletten maaş alanlara zam yapacaklar.
-Hımmm..Bak bu akla yatkın..Amma velakin bizim köyde devletten maaş alan yok ki…Sen de ben de köylünün verdikleri ile yaşıyoruz. Maaş alan hiç kimse yok.
-İyi ya sen de yok yazarsın.

Muhtar yazıyor cevabi yazısını

……..İlçesi Kaymakamlığına...

‘’Geçen yıl Baş Nazır, Tarım Nazırı, Valimiz ve siz, ilerdeki vilayete gitmek üzere köyümüzden geçtiğiniz günden beri zat-ı âlilerinizden başka hiç bir mevaşi köyümüze ayak basmamıştır.


Bilgilerinize arz ederim.’’

Mevaşi mi? Geviş Getiren Hayvan demektir efendim.
( Mevaşi Nedir? (Bir Bürokrasi Hikayesi) başlıklı yazı Sami Biber tarafından 25.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.