1 Rüya…


 

Usulca çaldı kapı, kalbim duracak sandım,

Bilemedim nedendir yârin ismini andım.

Açtığım an kapıyı baştan aşağı yandım.

O duruyor karşımda, geldim diye konuştu.

 

Sarıldık özlem ile, derken bir an bayıldım,

Yanağıma dokunan buse ile ayıldım.

Uzanıp sere serpe kucağına yayıldım.

Beni saran kolları sanki kanatlı kuştu.

 

Değiştirdik arzuyla Dünya’nın açısını.

Unutmuştuk bir anda hasretin sancısını.

Çıkardık seviştikçe yılların acısını.

Aşkla yanan dudaklar tekrar tekrar buluştu.

 

Ufukta gökkuşağı biniyoruz halıya,

Geçiyorken altından uğruyoruz Veli’ye.

Rastladık sağlı sollu aşk sarhoşu deliye.

İçtik sunulan meyden, Can’lar bize gülüştü.

 

Veli kıydı nikâhı, eş eyledi bizleri.

‘’İki cihanda Tanrı mutlu etsin sizleri.’’

Geçtik okyanusları, dolaştık yıldızları.

Böylesi bir mutluluk ya rüyaydı, ya düştü.

 

Geçip gitti saatler güneş doğdu doğacak,

Tufan kopmuş her yanda yağmur yağdı yağacak.

Sarıldı sıkı sıkı beni boğdu boğacak.

Sırılsıklam her yanım, sandım deryalar coştu.

 

Mutlu eder rüyalar gerçek yaşama inat.

Ha yaşadı, ha öldü, Macit ediyor feryat.

Dediler: Be hey sersem, aşkta olmaz ki vuslat.

Tutamadım elini yolumuz ayrı düştü.

Ne ettim ben feleğe? Bir ömür bana küstü.

 

Mehmet Macit

Dikili/İzmir

15.10 2017

( Rüya… başlıklı yazı mucit55macit tarafından 25.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.