Söyleyemem
derdimi kalbimde ki giz ağlar,
Daldıkça
anılara tenimde ki iz ağlar.
Dedi ki: ‘’Unutursun,
yıllar sonra bu aşkı.’’
Zaman ilaç
değilmiş, alev söndü köz ağlar.
Aşka düşen
yüreğim için için kanarken,
İflah olmaz
yaramı mızrap deşer saz ağlar.
Yar göndermiş
bir name: ‘’Kaf dağını aş da gel.’’
Gerçek sandım
rüyayı kanımda ki tuz ağlar.
Sabah olmuş ne
çare, gözler uykuya hasret,
Şu çaresiz
halimi güneş görür buz ağlar.
Ağlama deli
gönlüm kaderde varmış çile,
Yanaklardan süzülen
yaş kurur da öz ağlar.
Ne haber geldi
Yar’dan, ne bir turna göründü,
Astım dilek
çulunu, yağmur düşer bez ağlar.
Şu akılsız
başımla girdim ıssız bağlara,
Ah! Edip de
inledim, bülbül sustu kaz ağlar.
Misafirim bir
hana, Han’cı anladı halden,
Dedi: ‘’Anlat
aşkını.’’ Dudak titrer söz ağlar.
Boşa gitti
gençliğim gönül isyan içinde,
Geçti oynaşmak
çağı, işve solar naz ağlar.
Gel ey vefasız
güzel! Kaç yıl, kaç mevsim geçti,
Az kaldı son
nefese, gazel düştü güz ağlar.
Tüketti ömrü
Macit, umutsuz bir aşk ile,
Dönüp baktı
aynaya gamze küsmüş yüz ağlar.
Mehmet Macit
30.03.2017
Dikili/İzmir