Sulu sepken tüm o
yağmacı imler,
Bir de kerrat cetveli
Dokunmaya kıyamadığım
pi sayısı kıvamında yalnızlık.
Teneşir paklıyor madem
bir saatten sonra
Nasıl meşk eylemeli
Bulmak adına mutluluğu?
Deldikçe kibrini
şiirin,
Dendikçe onca gıybet
emsalsiz yine beşerin zikri
Bir de beyan ettiğimden
yakınan şu kırık heceler,
Kırık yüreğin de kulpu
edindiğim onca karışık rütbe.
Gitmeliyim belki de
Hani gidip de gelmemek
kaydını şerh düşmeliyim
Şiir hazneme yığdığım
hangi kırgın dizeyse
Başımı okşamalı kırık
ve sürgün yüreği şiirin
Bir de evet, bir de
dokunaklı bir şarkı
Raks etmeli aklımın
pervazında;
Hani kimselerin
duymadığı
Bir de sicim misali
dökmeli
İnci yaşları:
Hani olur da siler
şairin biri
Elbette noksan elbette
kanıksanan
Yine de ben, bana
armağan bir methiye dizmeliyim
Pervasızca
soluklandığım ölümlü gecede.
Ruhban imgeleri
arakladım dün bir şiirden,
Şiir üstüne içtim kefir
misali kayıp zihnimin
Buhar olmuş isyanı mı yoksa?
Ah, Tanrım;
Tövbe binlerce kere hem
de:
Bilmez miyim her
görücüye çıktığımda gecenin körü
O şiir pazarında
Bir de demediklerimi eylesem
Sürerler beni boykot
edilesi yalnızlığımın da
Kepenklerini indirmeyi
bir türlü beceremediğim
Kayıp ruhumda:
Hanidir afili bir kıyım
benimki;
Sonradan görmeler gibi
bir dokun
Bin ah işit misali;
Sanırsın ki sandık
sandık ölümlü
Külyutmaz yetilerimi kaptırdım
eskiciye,
Hem sen bilmezsin
Onca ahir zamanda ne
ise gelen başıma
Hani derler ya;
Yaş çoktan kemale erdi.
İyi de hani bunca
coşku,
Hani bunca elem
Bir de elediklerimle
sığınak bildiğim
Kaç yürekse sığındığım,
Zaman zamansa kapı
dışarı edildiğim patavatsız bir misafirlik
Oysaki dost bildiğim
yüreklere düşmüştü yolum;
Düşmedikçe insan dara
Anlamak ne mümkün
Bir de yorgunsa kalbi.