titreyen
ayaklarım geçmişi yazar gibi,
doğacak
fırtınayı fark ediyor hislerim.
aşka esir
benliğim,
bulamıyorum
artık düne ait kimliğim.
volkan olmuş
içimde sana ait tutkular,
patladı patlayacak,
alevlendi
yanacak.
sahip çık ne kalırsa
küllerimden geriye,
anlarsın belki
beni seversin ölesiye.
özlem sarmış
gönlümü kanadı kırık kuşum,
uçmalara
koşarım yolum tükensin diye.
bir umuttun
kalbimde,
bir ışıktın
önümde,
dalga dalga
heyecan titreyen bedenimde.
uzakta ki
sevgili,
kör düğüm
olmuş yollar,
yollar değil kördüğüm
aşkımızda çıkmazlar.
çöz dedin de
çözülmez ki,
meftun
kalmıştı sana büyülenmiş duygular.
zor bir
sınavın öncesinde bocalayan çocuklar gibi,
aşamıyorum
akıl tutulmalarını.
seraba dönmüş
hayallerime isyan fırtınaları koptu kopacak.
kulaklarımda
çınlıyor dilinden düşen sözler,
bir gecelik
aşk mıydı yaşanılan o anlar…
adamıştım
ömrümü Mecnun’un olmak için,
tiksinti gelir
bana nefsimin şehvetinden.
yaşanmadı say
aşkım karanlık o geceyi,
kurtar ruhumu
artık pişmanlık kasvetinden.
izliyorum
kendimi yükseklerde uçarak,
kayıyorum sanki
bulutlar arasında bedensiz bir ruh gibi.
şimşekler yanım
sıra,
gözlerimde bir
ıslaklık yağmur damlaları mı?
sisler
arasında bir sevgili,
sevgilinin
hayali,
ani bir fren
sesi.
ah aşk!
görebilseydim seni
son nefesi vermeden.
deli poyraz
dolaşır çırpınan yüreğimde,
kayboluyorum
sanki derin sulara doğru.
kavuşma anı
yakın.
sardı her
yanımı zamansız üşümeler,
arttıkça arttı
yine nedensiz titremeler.
ah Selda!
ısıt kalbimi
sıcaklığınla,
dudaklarımı
sar dudaklarınla,
nefesim
kesilsin de öleyim kucağında.
Mehmet Macit
25.01.2017
Dikili/İzmir