Desen ki;
demlendiğimden ötesini içiyor şarkılar
Ve sussam sığındığım o
sakil gölgede;
Hele ki hayatla arama
nifak sokan hallice…
Demelerden ibaret olsam
keşke
Ve şu beyazı donattığım
sihirden bulaşsa
Üstüme başıma.
Sezgilerimden muzdarip
olmanın da ötesinde,
Sığındığım ama
sığamadığım küçük tabuta,
Ellerimde tozlu
yolların yorgunluğu,
Silsem kirini pasını
evrenin
Hele ki her atıl
hücreye hapsetsem
Kemirgen düşlerimi.
Semirdi yine kargalar,
Bilemedim ölenlerin
asla geri dönmeyeceğini.
Babamdan biliyorum
oysa:
Söz vermişti sükûtu
delen gözlerimde derin
O muzip gülüşle ve
Şen şakrak boyarken
pervasız gölgeleri,
Sencileyin, demişti de,
Gelmedi işte gerisi.
Gelemediler hayli
zamandır,
Sarmalında hidayetin,
Paylaştığım mabedimin
misafirleri;
Gönülsüz, pervasız çoğu
zaman,
Belki de tehir
etmeliyim ölümlü düşlerimi.
Sarkacın boyutsuzluğuna
sığındım sığınalı;
Ah ki o gel-gitleri
aklın,
Kovuklarında yaralı
kuşlar;
Kimselerin görmediği.
Hicazı saklı tutsam da,
geri duramazken
Sıkılgan mizacımın
durağanlığında;
Koşullu imler tehdit
ederken yargı yüklü
Edimlerde çatık kaşlı
bir selamı
Alınmazken üstüme.
Üstüne üstük köhne bir
kehanette saf tutmuş yangılardan
Alıp da nasibimi,
Çöreklendiğim kurumuş
çeşmenin
Lahit lehçesinde,
Hangi buyurgan imge ise
Tehdit yüklü bir
serzenişle toz duman,
Şu revnak sancımla
kader birliği ettiğim
Bir günceyi içerken
yerli yersiz.
Sırdaşı mademki imde
çağrışım yüklü
Gölgeler kadar geçit
vermez bir tümceyi
Tehir etmekle eş değer,
Ertelemek hayatı:
Nereden başlayıp da
çözsem şu kördüğümü.
Hem belli mi olur,
Kayıp gidenlerin
nefesini geri çağırırım da
Şifa bulur içimin
yangınları:
Hem de en muteber terk
edilmişliğin coğrafyasında
Saklı tuttuğum
tehditleri de lav ederim,
Derken görünmezin
indinde
Tav olan yüreğin
kancasında
Tutuşan aşkı azat eder
Tanrı.
Kırsalında, böğrün
acısını yaşarken doya doya,
Nasıl bir hezimettir ki
Şu beynamaz düşlere
yüklemişim de koca bir ömrü,
Evrenin su götürmez
gerçeğinden bihaber
Arşınlarım Bağdat
yollarını.
Yine de bulamadığım,
Sormadan ibaret bir
edimde sessizliğine doyamadığım
Ahvalin gömülü
sarnıcına
Buyur edilmişken
nefsim;
İşin içinden
çıkamazken,
Soluksuz kalırım bir
hevesle de,
Ölümü zikir eden
yüreğin küpeştesinde
Yeniden doğmaya çeyrek
kala,
Süzülürüm iki dünya
arası,
Köprüyü geçememek değil
kaygım
Yeter ki ölüm fazla geç
kalmasın.
Tüm babaların, babalar gününü kutluyorum efendim.
Ebediyete intikal eden babalarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.