İnsan
bir dil ve ses
Akıl
ile bir gür ses
Gönülde
bir nefes
Bazen
nefessiz bir nefes
Özlemlerin
içinde bazen gezen bir gölge
Bazen
özlemlerin içinde bir vuslat
Bazen
çıplak dolaşan bir serseri
Çoğu
zaman vurdum duymaz
Sıkıntı
ve dertlerin içinde bir abdal
Açlık
içinde kalanlara bir parça umut
Yolcusuz
yolların yolcusu
Karanlık
yolların sönmez ışığı
Bazen
yola çıkmadan donup kalan
Yolcusuz
yolların yolcusu olmayan
Yalnız
yaşamayan bir dünya
Bazen
yalnız yaşayan bir felaket
Yalnız
mezara giren orada kalan
Rüyalara
yelken açan
Rüyalardaki
yelkenle varmaya çalışanları yolda çıkaran
Bazen
ayrılık şafaktaki geleceğe yürümek
Bazen
ışık derken karanlığa varmak
Yürümeden
anlaşılmayan
Anlaşılması
için varlığını ortaya koyması gereken
Bir
pınar gibi berrak akan
Bazen
çamurlu karışık pınar gibi akmayan
Sessizliği
ile hazine
Çığlığı
sesi ile paslı teneke
Hasat
mevsimi için tohum
Hasatsızlık
için kara çalı
Mevsimlere
gülümseme eken
Her
mevsime kar olup yakan üşüten
Karanlığa
yüreğindeki ateşi yakan
Yürekte
yanan ateşleri söndüren
Kör
olmadan kör gözle bakan
Bazen
bir anı olup unutulan
Bazen
yarın olup bir ömür boyu izinde yürünen
Anı
olmayı seçen
İz
olmak için gece gündüz iyilik inşası için yürüyen
İyilik
inşasını yıkan kana bürüyen
Bazen
ilk bakışta nefreti anlaşılan
Bazen
son anda sevgi dolu olduğu bilinen
Nokta
nokta yürüyüşü ile gönüllere yürüyen
Gönüllerde
yarınları yazan
Gönüllerdeki
yarınları bozan
Mezar
kazan
Saraylar
kuran
Yalnızlığa
türkü olan
Dertlerin
içinde yürüyen
Hıçkırıkları
dinleyen
Gözyaşlarını
silen
Bazen
bunları hiç bilmeyen
Salaklığa
yatarak çıkarı için gizlice yol alan
Yakan
yıkan
Dik
sarp kayalara çıkarak sevgi tohumları eken
Sahte
sevgi kanatları ile sevgiyi kanatan
Bazen
sevgi denizi de yüzerek huzurunu takip eden
Bazen
denizi kirleterek sevgiyi kirleten densizler
Saymakla
bitmeyen güzelliği taşıyan insan
Saymakla
bitmeyen kötülüğü taşıyan insan
İnsan
kendi içinde güzel insan
İnsan
kendi içinde nefreti ile dolaşan insan
İnsan
Ve
insan
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet