ay ışığında gölgeler,
aheste figürlerle huzur
dansında yapraklar.
desen verir geceye uhrevi
yansımalar.
şifrelerle donanmış bir
semah,
farklı boyutlara ait
semazenler.
doğallığın en güzelinden
nağmeler,
yankılanır gecede içten ve
derinden bir terennüm.
kapılmıştır gönül böylesi bir
sahnenin ahengine,
çözülür saklı sırlar,
çıkar gün yüzüne kilitli
mahzenlerden.
sardıkça duyguları bir hüzün,
buğulanır gözler.
düşer şebnem tomurcukları,
kirpikler arasından.
ömür süzgecinde canlı kalan
anılar,
sıralanır bir bir gölgeler
arasında.
hissedilir derinden,
hayat yolculuğunun zorlu dönemeçleri.
bir hüzün,
bir ah ediştir,
yaşamaktır yeniden.
süzülür karanlığa ömrün
dönemeçleri,
gönül penceresinden.
bir film makinesi gibidir
bellek,
tıpkı açık hava sineması
ilkelliğinde,
bozuktur makarası.
kimi an kopar,
kimi an,
silinmiştir görüntüler.
bozuk plak gibidir bazen,
dönüp durur aynı yerde.
kimi an poyraz gibi sert,
kimi an ılık bir meltem olur,
törpüler duyguları,
ömür dönemeçlerinin
gelgitleri.
karanlığı korkutan keskin bir
çığlık,
kurtulur gönül anılar
girdabından.
tükenmiş yıllara içten bir
ah!
düşer dudaktan gece
karanlığına.
dingin bir ruh hali ,
eskimiş bedeninde.
aranır huzur denen güzellik,
semaha durmuş ay ışığı
gölgelerinde.
kayan yıldızlar gibi kaymıştır,
yaşam sokaklarından ömrün dönemeçleri.
Mehmet Macit
28.08.2015
Samsun