Hani bana bir zaman “Çekilip git!” demiştin;
Hâtırandan çıkıp da gitmişim gözün aydın.
Zaten dertlere salıp bitirmekti dileğin;
Zulmünle erimişim, bitmişim gözün aydın!
*
Ben gönülden gönüle akacağım derdin ya..
Seni korlara atıp yakacağım derdin ya..
Kavrulurken ardından bakacağım derdin ya;
Yanıp yanıp kül olup tütmüşüm gözün aydın!
*
Yakında enkazımı bulursun belki sen de.
Belki budur düşüncen, belki budur gayen de.
Bak, sonunda başardın; en nihayet sayende
İstikbali bir yana atmışım gözün aydın!
*
Artık vedâ etmişim toylara, neşelere.
Elimde bir “Derdalan” sinmişim köşelere.
Dalmışım kadehlere, vurmuşum şişelere;
Dünyanın anasını satmışım gözün aydın!
*
Gözün aydın sevgili! İşte, yitirdin beni.
Bir sitemli sözünle dize getirdin beni.
Böyle sildin defterden, böyle bitirdin beni;
Feleğin sillesini tatmışım gözün aydın!
Esat ANIK