Online Üye
Online Ziyaretçi
Köyün birinde bir Garip yaşarmış iki
beş ve sekiz yaşlarında üç çocuk sahibi
Garib in evi babasından kalma kerpiç topraktan yapma tabanı rutubetli
olduğu için hanımı hastalanır hasta haliyle çocuklarına bakmaya çalışır Garipse
köyün arazi sahiplarinin arazisinde mahsul sulama çapa gibi işler yaparak
geçimini sağlarmış hep dua edermiş Allahım on dönüm bir arazim olsa diye
Bir gün köyün kahvehanesinin önüne bir jeep gelir durur içinden iki kişi
kıravatlı devlet memuru iner köyün kahvehanesini köyün muhtarı işletiyormuş
muhtar memurları büyük bir saygı örneğiyle buyrun buyrun diye kahvehaneye alır
memurlar bir masaya otururlar sonra memurlar muhtarı kahveci sanıp sorarlar
muhtar kim diye kahveci sandıkları buyrun muhtar benim der memurlar şimdi dinle
muhtar demişler biz toprak reformu için geldik köyün hazine arazilerini
hesapladık atmış kişiye tam kırk yedişer dönüm arazi düşüyor devlet bu
arazileri arazisi olmayan vatandaşlara verecek şimdi bu köyde kimlerin arazisi
yok sen belirle bir listeye atmış kişi yaz bize bir hafta içinde bildir biz
sonra gelir o listeye göre herkesin arazilerini kırk yedişer dönüm olmak üzere
pay ederiz deyip memurlar gitmişler
Muhtar bir hafta zaman içerisinde listeyi hazırlamak üzere çalışmalara
başlar ve fakir arazisi olmayan ilk sıraya Garib i yazar çünkü köyün en gariban
yoksul adamı olduğu için ondan sonra muhtar sırasıyla atmış kişiyi belirler ve
bu kişilerden birertane dilekçe getirmelerini ister Garipte herkes gibi
dilekçesini getirip muhtar a teslim eder ve muhtar a sağolasın beni ilk sıraya
yazmışsın teşekür ederim der muhtar da Garip
e köyümüzde senden gariban fakir olan yok seni yazmayım da kimi yazayım der ve
garip evine gider
Muhtar hazırladığı listeyi teslim etmesine bir gün kala muhtarın amca oğlu geliyor muhtar a büyük bir kahırla aşkolsun amca oğlu listeye beni neden yazmadın diye söylenir muhtar amca oğlu sizin araziniz var haliniz vaktinizde yerinde sizi nasıl yazayım deyince amca oğlu öfkeyle hayır amca oğlu benim arazim yok bizim arazilerin tapuları babamızın özerinde onun için bende arazisiz sayılırım beni de listeye yazmazsan seninle ömür boyu konuşmam ne yapıp ne edip o listeye beni yazacaksın sonra karışmam diyor muhtar demiş ya amca oğlu listeye tam atmış kişi yazdım bu adamlardan dilekçe aldım şimdi bu listeden kimi çıkartırım amca oğlu demiş şu listeye bakalım kimi çıkaracağımıza karar veriz listeye bakmışlar ilk başta olan Garibi silmişler dilekçesinide yırtıp atmışlar ve muhtar garibin yerine amca oğlunu yazıp listeyi götürüp teslim ederTapu kadostro memurları muhtarın hazırladığı listeye göre herkesin tapusunu yirmi yıl satılamaz olarak hazırlayıp köye giderler köyün camisinde ki höperlodan anos ederler liste de ismi olanlar köyün kavehanesine gelsin tapularını alsınlar ve araziler ölçülerek teslim edilecek diye
Köyün iki dağ eteklerinde olan hazine arazileri ölçülerek teslim edilmek üzere ve isim sırasına göre bir baştan başlanır tabi ilk sırada olan kişi köye en yakın arazinin sahibi olacak liste sırasına göre olunca halinen son sırada ki köye en uzak arazinin sahibi olacak kimse itiraz etmemiş ama Garip sevincinden havalara uçmuş içinden Allahım dualarımı kabul ettin şimdi izninle bende arazi sahibi olacağım hemde köye en yakın arazi diye sevinmişte sevinmiş
Memurlar ilk ölçtükleri kırk yedi dönümü muhtarın amcasının oğluna vermişlerGarip memurlara demiş bir dakika bir yanlışlık var ilk sırada ben yazılıyım demiş memurlar sorar senin ismin ne diye Garip benim ismim Garip demiş memurlar kardeşim bizdeki listede Garip diye bir isim yok şöyle çekilde işimizi yapalım demişler orda bulunan köylülerden memurlara diyenler olmuş yahu bu adam köyümüzün en fakir gariban adamı hepimizde biliyoruz diye ama memurlar bizi ilgilendirmez biz muhtarın hazırladığı listeye göre bu arazileri dağıtacağız gitsin muhtar a sorsun demişler Garip muhtarın yanına varır der ya muhtar benim ismim liste de yok benim ismimi listeye en baş sıraya sen yazdın sana teşekürler dualar ettim biliyorsun muhtar sinirli bir şekilde kardeşim ne bileyim listede ismin yoksa yok işte der Garip tamam muhtar o vakit sana ettiğim duaları Allahtan geri isterim deyip gözlerinden yaşlar usulca süzülür arkasını döner muhtarın yanından gidern köyde herkes arazisini almış Garib e yapılan haksızlığı köy halkından içine sindiremeyen duyarlı vatandaşlar Garib e demişler git bir dilekçe ver itiraz et belki araziyi yeniden pay ederler Garip hayır gitmeyeceğim demek ki bu arazi bana nasip değilmiş hem ben hayatımda devlet kapısına gitmedim beni listeden silenler utansın demiş
Aradan üç ay geçmiş kış gelmiş Garip sabah namazlarını hep camiye gidip
kılarmış bir gün sabahın alaca karanlığında cami kapısından çıkarken sağa dönse
evine gidecek sola dönse üçyüz metre sokağın başında muhtarın işlettiği
kavehaneye gidecek ve Garip sağa döner evine doğru üç beş adım atınca arkasına
döner bakar kahvehanenin penceresinde ışık var muhtar kahvehaneyi erken açmış
der ve tekrar eve doğru giderken içinden bir ses hadi Garip dön muhtarın bir
çayını iç der Garip daha önce kahvehaneye gidip bir çay içmemiş içinde ki sesi
dinleyip kahvehaneye gitmeye karar veriyor hemde hızlı bir şekilde kahvehaneye
varıyor kapısını itiyor ki ne görsün muhtar kış soğuk olduğu için sobayı yakmış
soba odun sobası tenekeden hani derlerya nar gibi kızarmış soba öyle kızarmış muhtar
sobanın dibine yığılıp düşmüş kolunun biri sobaya değmiş hareketsiz bir şekilde
yatıyormuş Garip hemen kolundan tutup sürükleyerek sobadan uzaklaştırıp yanmasını
önlemiş
Garip demiş muhtar sana ne oldu böyle muhtar kekeleme bir sesle herhalde felç oldum birden yere yığılıp kaldım sen gelmeseydin yanardım hakkını helal et bir şeytan a uyduk sana haksızlık yaptık demiş eklemiş Garip sen etdiğim dua mı Allahtan geri alırım dediğin günden beri o değişin kulaklarım da hep çınladı ama ben aldırış etmedim iş bu duruma gelene kadar nolur beni af et Garip şöyle der ben duamı geri alırım dedim ama Allahımdan utandım isteyemedim sonra istememe ne gerek var o herşeyden haberdardır herşeyi gören bilendir ve muhtar o günden sonra geri kalan hayatını on yıla yakın yatalak olarak tamamlar aradan yıllar geçer Garibin çocukları büyürler ve iş hayatına atılırlar babaları Garib i ölünceye kadar kimseye muhtaçsız yaşatırlar.
Almanya
Ali Şahin (Elbistanlı)