Varoş bir gönlün mihenk taşı

Özlemin tınısı yürek burkan

Elit bir sevdanın çakıl taşları

Arkasında iz bırakası.

 

Tescillenmiş bir ömrün patikası

O izafi varış noktası.

Hükmünde zaman zaman

Nefretin panzehiri yüreklere ilaç

Alabildiğine uzak geçen ömre inat.

 

Ne korunaklı ne de devinimi aralıksız

Peyder pey ödersin kefaretini

Sıradan bir hikâye her birimizinki neticede.

Ne yaşların saati belli

Ne de sevginin dili ve rengi

Güneşin doğduğu tek an

Dokunurken ellerin yıldızların tenine.

 

Kâh gecenin dibi

Kâh sabahın ertesi salınan gecenin ayak sesi

Bitimsiz bir şarkı

Ne olursa olsun çaldığı makam.

Yer gök ne kadar olsa da engin

Sığdıramazsın çalıntı düşleri eteğine

Varlığının hezimeti boynunu bükse de

Yâd ellerde kıpırtısı kalır özlemin

Saf ve bakir bir düşün ertesinde.

 

An izafi, yol uzun

Ne söylesem de gayri ihtiyari

Çaresizliktir gıyabında sefil ruhun.

Kopmamak adına

Sığınmak solgun ertelenmişliklere

Yorgun bir ömrün ertesi

Hanidir çaldığım zamandan

Sonu olsa da yürüdüğüm mekân.

 

( An İzafi Yol Uzun... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.