Bu
Değirmen Bize Un Öğütmüyor
Yanıp
yangınını söndürdüğümüz,
Bu değirmen bize un öğütmüyor.
Alın terimizle döndürdüğümüz,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Ne
zaman çağırsa koşuyoruz da,
Gönülden severek yaşıyoruz da,
Gece gündüz sular taşıyoruz da,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Çok başlar düşürür çok boyun eğer,
Harami tanımaz; hak hukuk, değer,
Bizim sandık ama değilmiş meğer,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Ne kan
ne canımız para etmiyor,
Heba ettiğimiz ömür yetmiyor,
Bekle bekle, say say sıra bitmiyor,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Arpalığa
dolmuş börtü böcekler,
Her dem önümüze set örecekler,
Şeytanlar gerçeği zor görecekler,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Hep
tuzaklar kurar birliğimize,
Hırsından kudurur dirliğimize,
Tahammülü yoktur varlığımıza,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
08.02.2015- Hilvan
Özcan İşler