.
Umut kumbarasıdır dünya
Geceden sarılır ölü kırgınlıkların yaraları
Gölgede görünmez olur sesler
Başlar ruhun zelzelesi
Ve dua ile bezenir nefesler
Kırılır karanlığın inadı
Biter kana, tere ve gözyaşına hasret
Rotasız kalır yanılma istikametli yolculuklar
Zulmüm çorağı kazınır avuçlardan
Ve tenhalığın etine saplanır bıçaklar
Hıçkırık tutar geçmiş
Lapa lapa dün yağar zamana
Paragraf gibi içerden başlar yangınlar
Çığlıklar çiçek açar bir bir
Ve uzaklara taşınır göçmen sancılar
Dirilmek, kalkmaktan ibaret değildir
Ki kuşların alınyazısıdır göçmek
Boynu bükülse de köksüz sarmaşıkların
Yakışmaz devrilenleri görmeden ölmek
Toprağın toprağa ninnisidir hayat
Yürür her insan kendi ölümüne
İçe dönüktür tüm yüzler
Kekremsi harfler düşer dillerden
Ve tekzipli gazetelere sarılır düşler.
.
.
.
.