İnfilaka Beş Kala

Fıtratına yenik

İpini koparmış beynamaz bir zamanın bohçasında

Yağan kar mıydı yoksa tel tel dökülen ak saçlar mı

Kaç kez sordum aldanışın avlusundaki kırık taşlara

Mavinin ihtişamına küskün  grilerin kimliğini

 

Sustukça sustu kör hece,

Oysa ki ölünün önsözü idi doğum depreşen her gece

Kah beyitsiz kah noktasız kah kalıpsız

İçinde kafiyesiz bin bir şiirle kabaran

 

Bir kör düğümdü ömür

İlmek ilmek ipliğin  kulağına fısıldanan

Alınyazılı ama altyazısız akıp giden sahneler misali

İflah olmaz kabukların yaraya teslimiyetinde

Miadını dolduruyordu  içimizdeki mahpusların

Her bir zerrede

 

Çalgısı zahir çengisi  batın

Geçmişin izdihamından ateş devşirir küller

Dikenine razı güllerin bahçesinde

Teslimiyetin rahlesine tüner vefalı  bülbüller

 

Son nefeste şaklar hiçliğin kırbacı

Yenilmişliğin yankısından sızar üç beş  damla

Ağırdan alır vurdumduymazlığın ağası

Ve  infilaka beş kala biter son hamle

.

.

.

( İnfilaka Beş Kala başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 1.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.