Motor siklet ile yol
alan yeni tanışmış olan çift rüzgarı önlerine alarak ana caddede trafiğe
takılarak yola devam ediyorlardı.Yeni tanışmanın verdiği sevinç dolu duygu ile
genç kız erkeğe sarıldı.Bir anda bedeni beline sarılan yeni sevgilisinin yürek atışının samimi sıcaklığı sardı.Hayret böyle bir şey olabilir miydi diye düşündü. Böylesine duygu yoğunluğunu ilk defa tadıyordu.Şimdiye kadar böylesine
yoğun olmayan duygulardan uzak yaşamış olduğu için pişmanlık duyuyordu.Akan
trafik içinde yolun ortasında motorsikletini durdurdu.Beline sımsıkı samimi bir
sıcaklık ile sarılan yeni sevgili bir anda ne olduğunu anlamadan ellerini ve
başını yasladığı sırtından kaldırarak şakın bir ifade ile baktı.Motor sikletin
kontağını kapatarak aşağıya indi trafik çok hızlı seyretmesine rağmen
sevgilisine
-Biliyor musun az önce
bana sarılır iken yüreğinin sıcaklığını hissettim!
Genç kız,sevgilisine
şakın bakışlar içinde bakarak neler olduğunu, ana caddede trafiğin akışı içinde
neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.Şaşkındı.
-Biliyor musun bunca
yaşıma rağmen..Yaşım 34 evet bunca yaşıma rağmen hiç bir kimse annem hariç,
bana böylesine samimi sımsıkı sarılarak sarılmadı ve bende, bana sarılanın
yüreğindeki sıcaklığı hiç böylesine yoğun hissetmedim .
Genç kız şaşkın bir
ifade ile gülümseyerek
-İnan ki hiç farkında
değilim canım!Hem sen şimdi neden ağlıyorsun?
-Bunca yaşıma rağmen,evet
bunca yaşıma rağmen böylesine güzel bir anın hayalini kurdum ve hep yaşamayı
istedim, sandım ki bu yoğun duyguyu yaşamadan kara toprak beni saracak diye
bekler iken, sen beni sımsıcak sevgi dolu olarak sarıldın işte o nedenle
sevinçten ağlıyorum canım sevgilim.
Genç kız sevgilisine
-Seni anlıyorum lakin
bende şaşkınım, bu duygu selini yaşamandan ve bana iltifat etmenden dolayı lakin
şimdi bu yoğun trafikte yolun ortasında bunun zamanı değil ,haydi yolumuza
devam edelim daha sonra mola verdiğimiz yerde bunu konuşuruz.
-Oysa ben duygusuz
yaşanılır biliyordum yanılmışım.Yaşadığının farkında olmak için duyguları
yaşamak gönül kapısını duygulara açmak gerekirmiş ben yanıldım. İyi ki sana
rastladım geçen hafta iyi ki gönül kapını bana açtın sevgilim.
Delikanlı genç kızın
uyarılarını dikkate almadan genç kızın ellerini ellerine almış gözlerine
gülümseyerek bakarak konuşmasına devam
ediyordu.
-Şimdi bana söyle
bakalım, insanın yaşayamadığı duygulara kapılarak yaşayacak güzelliğin artık
olmayacağı endişesine kapılarak gönül kapısını kapatması mı, yoksa bu duygu
selini yaşayarak kendisini kontrol edememe kaygısı mı endişe vericidir?
Genç kız şaşkınlık
içinde
-Hayatım bu soruların
yeri ve zamanı değil ,haydi yolumuza devam edelim mola verdiğimiz bir yerde
uzun uzadıya konuşuruz.
-Söz mü?
-Söz veriyorum canım.
Etraflarında çalına
korna sesi ve insanların yolun ortasında kendilerine garip anlaşılmaz bakmaları,
motorsikletin kontağını çevirerek trafikte yol almaya başlamaları ile son
buldu.Genç kız bu defa sarılmanın değerini anlamını güzelliğini bilen sevgiliye
sarılmanın tebessümü ile sımsıcak sevgilisine sarıldı.
Genç delikanlı
gülümseyerek mutluluk içinde motorsikletin gazına hafiften dokunarak trafiğin
içinde akarak gözden kayboldular.
Bazen insan hak ettiği
şeyleri hak etmediğini düşünerek, hayata kör gözlerle bakar ve yanılır.Hak
ettiği anlamı değeri kıymeti düşünmeden öylesine belki nefsinin kör sesine
kulak vererek, hayatın bu güzellik dolu sahnesini atlayarak,mutsuzluğun
vadisinde çok hızlı bir adım atarak ömrünü boşa geçirir.
Bazende sevgi ile sevgisizliğin anlamını ayırt etmekten uzakta olması, aynı şeyler olduğu yanlışına nefsimizin sesine kulak vererek, kendi saf düşüncemiz ile hareket etmeden karar verememenin güzelliğini anlamadan, kabul eder yolumuzdaki mutsuzluk anlamsızlık çukurlarına düşer gideriz.
Duyguları anlatmak için fazla söze gerek
yoktur ki bazen, samimi gülümseyen bir bakış veya bu bakışın güzelliğine gönül
kapını aynı duygular ile kapısın açmak,karşılık vermek gülümsemek yetiyor bazen.Ama
ilk önce, bu gönül denilen bedendeki et parçasının orada ne işi olduğunu bilmek
ve hissetmek gerekir ki bunları anlayalım.Yoksa sadece nefes almak veya kanımızı
pompalamak için bir makine gibi görür isek bu kalbimizi vaya gönlümüzü veyahutta
yüreğimizi hiç bir zaman gülümseyen sımsıcak saran sevginin tadını tadamayız,
sıradan bir yaşantının içinde, vakit geçirerek mutlu olmadan zaman ile
yürüdüğümüz adımlar arasındaki kısa mesafede, hayatımıza devam eder gideriz.
Mehmet Aluç