Mezarında gömülü sevdam
Bir adım ötede
Ah gönül, başa belam.
Göçebe bir yalnızlığın
Parmak arasında
Soluksuz kaldığım o ilk
an;
Yerli yersiz ve
yeknesak
Tutulmuşken yağmura.
Yağmura tutulsam ne
yazar
Bir kez tutulduktan
sonra
Ve düşmüşken aşka…
Firari sevdam benim
Nankör, riya dolu
O sahte dünya
Cebelleştiğim burun
buruna.
Sür git düzen
Bak da gör neresindeyim
yolun;
Ha sonu, ha başı
Bir çift kelam değil mi
Bu derdin aşı.
Pejmürde yalnızlığım
Cefa, sıkıntı olmadı mı
yine
Son durağım…
Sövgüsü biter mi ahvalin
Yergisi, düşüngeci
Kim bilir neyin nesi.
Soytarı hayatlar
Tutulmuş birbirinin
nezdinde
Yalancı sevdalar
Dizili peşi sıra.
Boğulmak mı dedin,
Çoktan kemale erdi
gönül
Gel mi dedin,
Sükûtumu cevap bil.
Tersyüz olmuş o sefil
benlik
Bir kere giydim
Bol geldi üzerime
Neresinde olursa ol
ömrün
Tadı çoktan kaldı
damağımda.
Hor görmeyin şu garip
kulu
Ruh bu besbelli
Değil asla tuzruhu.
Kanıksanmamış onca
seyrelti
Hoş gör ağızdan çıkan
sözü.
Yerli yersiz şu garip
düzenek
Meramım belli
Uzakta aramaya ne gerek.
Mükâfatı koca bir
tebessüm
Kulağa çalınan o hoş
terennüm;
Aşkın tecellisi
Raks eder sevgilinin
neşesi
Nezdinde o hoş uyum
Sevgidir en hoş duyum.