Sevdamın gözlerine bir ağaç dikme ihtimalim olsaydı şayet
Şimdi bakışları yem yeşildi...

Mutlu olabilmek için
İnsanın kendinden fazlasına ihtiyacı vardır
Ve fazlası da, genelde öldürücü olur

Yüksek dozda hayal kırıklığı!

Bir aşkı
Gerçekleşebilme ihtimali yüksek dileklere denk getirmek
Gerçekten zor

Yine de;
Cazip bir düş teklif edilebilirse gökyüzüne
Aşağı inebilir yıldızlar
Belki...

İnsan dediğiniz puzzleden farksızdır
Çoğu zaman kıçını başıyla karıştırırsınız

Sevmeye aşık olurlar önce
Zamanla aşık olduklarını sevmeyi öğrenirler
Ölümden önceki son durakta ise sadık kalmayı

Cahildirler!
Geneli kıymet nedir bilmez

Seç
Beğen
Ve öl...

Çocukken paranı en çok yara bandına harcarsın
Biraz geriye bakarsan!
Çok basit yaralarla tanışmıştın o zamanlar
Çabuk öldüler

Sevilecek canlılar da değillerdi açıkçası

Acıya gülümsemek delikanlı bir tavırdı
Birilerine ağladığından söz edilse, sokağa çıkamazsın

Sırf rahat ağlayabilmek için büyürsün aslında!

Büyüdükçe de bir boka yaramadığını fark edersin
Basit bir sirkülasyondur artık hayatında acı
Çay, sigara ve şiirden ibaret...

Ben hüzne yara bandı kullanan kimseye rastlamadım!

Hayatın kanalizasyonudur biraz da aşk
Hepimiz birimiz kadar kirliyiz!

Birini sever
Ona temiz duygular götürür
Ve karşılığında kirlilerini alırsın

Bazen sadece içinden geldiği gibi konuşursun
Yüz kızartıcı bir suç işlemişçesine
’Halen unutulmamış’ diyerek not düşerler hayatına

Bir hayal uğruna kaç inanç ödemeniz gerekecek?
Hesaplayanınız var mı?

Bir gün ışığın kaybolacağına inanmak istemedik önce
Sonra ise, mevcut karanlığın bir daha aydınlanacağına
Şahsına münhasır bir şiddet
Vesikalık bir acı

Ölüm bir kan davasıdır
Adaletten muaf

Bak çiziyordum altını tekrar
Burası Dünya!

Yeni bir kimlik çıkaramazsın asla
Eskisine yeniden sahip olursun
Bu kadar...

Balçığa, ruhsuz insan muamelesi !

Neyse,
Belirli miktarda bir acı yazdık
Şu zamanın çapı belli

Bayrakları yarıya indirilmiş insanlığın...

Vakit akşamı buldu mu
Bütün cam kenarları adi bir koridordan farksız olur

Hangi karanlıkla arkadaş olabilmiş ki zaten Güneş?
( Şahsi Yalnızlıklarım-13 başlıklı yazı Ali Koç tarafından 5.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.