Ben, hayatı senin için yaşarken
Sen, benimle yaşlanıyordun sadece...

Ya; senin için ölürsem?
Yine benimle misin?

I.
Şu ikinci bahar dedikleri mevsimi bulup,
elimdeki kış'la değiştirmek isterdim
Ha birde; daha çok sigara içip, daha az öksürmek.
Çayı şekersiz de içebilmek
Kötü şiirlerimi daha iyileriyle...

Neyse!

Kimiz biz?
Neyiz?
Sırf lekelenmesin diye hiç beyaz giymeyenler mi?
Kir göstermeyen siyahlar mı yoksa?
Büyük bir trajedi mi?

''Benim sorunum kendimle...'' senin için güzel bir yalan
Benim için ise, sadece isyan!
Benim sorunum; bendeki senle
Sende olmayan benle
Ve tamamlayamadığım bizle

II.
Senin orada saçların kesilir
Benim ellerim üşür burada
Aşk diye

Gözlerin helalidir gönlümün
Bin yıllık uykuya dalsan bile
Sana yaşlanmaz ömrüm

Yar desen
En ilkel tarihi olacak bu insanlığımın
Vazgeçecek mağara duvarları benden
Bütün geçmişim dudak kıvrımlarında müsvedde

III..
Benden gidişin
Seni bekleyişim
Ve hiç gelmeyecek oluşun arasında bir yerlerdeyim
Rutubeti seven insanlarla yan yana
Cam kenarlarında bekliyoruz huzuru
Eriyeceğini bildiğimiz bir kalbi
Buğulu bir tuvale resmediyoruz
Damla damla

Sahi,insan neden gider?

IV.
Kör bir bıçakla çizdin aynadaki yüzümün yarsını
Yara'da ki o eski tadı aradım
Kan'daki saflığı
Annem'in acısını...
Babamın öfkesini...

Gözlerimi hiç şımartmadım ben
Vicdanımı hiç rahatlatmadım
Senden sonra
Ne kalemler eskidi avuçlarımda
Bir cümle olabilmek uğruna

V.
Bir yolculuğun başlangıcında yer kapmak için hiç uğraşmadım
Benim hesaplamalarım yol ve duraklar üzerineydi hep
Nasıl olsa kimse sevdiğine yer vermez!

Ya saygıyı hakedecek kadar yaşlanmalı insan
Ya da umut vadedecek kadar genç kalmalı

İki kişinin aynı rüyayı görmesi; mucize
İki kişinin aynı düşü kurması; imkânsızlık
İki kişinin aynı anda ağlaması; çaresizlik
Benim ise senden önce ölecek oluşum sadece bir tesadüf !

VI.
Beddua karşılığı yüzüne atılan meteliklerle karnını doyuruyor şehir!
Git gide güzelleşiyor çöplükler...

Ağlayarak ölmek, yasadışı!
Umutsuzluğun batıl inanç sayıldığı çaresizliğin tam ortası
Al işte, hürriyet bedava!

VII.
Patlamaya çalışan tomurcuk tek teselli
Toprakta çürüyen gökyüzü
Bulutlarda eskiyen yağmur...

Doğup
Yaşayıp
Öldüğümüz hayat cığlıklardan ibaret değil mi?

Bir sükunet, köprüaltı çocuklarda
İllegal bir ah!

Bıçağı dayayıp kemiğin lezzetine
Diyorlar ki;


Kahrolsun ulan
Kahrolsun hayat...!

 
( Kahrolsun Hayat-2 başlıklı yazı Ali Koç tarafından 19.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.