“Beni bulacak olan Allah kuluna;
Beni kimse öldürmedi; ne bir kurşun sıkan oldu, ne bıçaklayan, ne döven, ne de yastıkla boğan… İntihar da etmedim. Vücudumda bunlara dair izler bulamazsınız. Vaktim geldiği için öldüm. Aklım erdiğinden beri beklediğim Azrail nihayet bu gece ziyaretime gelecek. Ölümümden kimse sorumlu değildir. Evin içinde bana dair bir kimlik bilgisi bulamazsınız. Resmi kayıttan... öteye bana ait hiçbir bilgi taşımayan, ellide başlayan çileli hayatımı insanların gözüne sokacak becerisi bulunmayan ve bir avuç kâğıttan öteye gidemeyen nüfus cüzdanımı da iki gün önce sobada yaktım. Beni ısıtması için değil elbette. Resmi kayıtlarına beni, Kambur Tayyar’ı alacak kadar cömert olan devletimin bir daha dönüp yüzüme bakmamasını protesto etmek için yaktım; her zaman bütün gözlerin üzerimde olduğu hayatım boyunca bir devletim, bir de babam dönüp bana bakmadı. Ben Tayyar Arslanoğlu’yum. 

   Siz her kimseniz, şu ricalarımı dikkate almanızı istiyorum; evde ne varsa satıp ev sahibime verin lütfen. Çok zamandır kira vermiyorum. Sağ olsun bir kere bile kapıya dayanıp para istemedi. Zaten çok fazla eşya kalmadı; çalışmayan televizyon, eski kanepe, kirli perdeler, rengi değişmiş battaniye, boş buzdolabı, birkaç kap kacak… Çok fazla para etmez ama ne tutarsa ona verin. Gerisi için de hakkını helal etsin artık. Duvardaki resimleri indirip televizyonun yanındaki boş sandığın içine koyun ve kapağını kilitleyerek benimle birlikte gömün. Cesedim yıkanıp kefenlenirken boynumdaki anahtarı çıkartmayın. Öylece gömün beni. Lütfen başucuma küçücük bir taş parçası bile koymayın. Zamanla mezarım kaybolup gitsin. Yaşarken de varla yok gibiydim. Zaten gelip de başımda bir Fatiha okuyacak, iki damla yaş akıtacak ve ‘ah’ diyecek kimsem yok bu dünyada. 
    Lütfen, namazım kılınırken helallik istendiğinde cemaatin, ‘Tayyar’a ve Gülfidan’a hakkımız helal olsun,’ demesini tembihleyin. Gülfidan, rahmetli eşimdir. Bizim kimseye bir kusurumuz olmadı hayatımız boyunca. Günahımız kendimizeydi. Bir de son olarak; ölümüm için sala verilmesin lütfen. Yaşarken beni bilmeyen, görmeyen insanların ölümümü bilmelerine de gerek yoktur sanırım.
   Hakkım herkese helal olsun.
                                                                                                                                                                               Tayyar Arslanoğlu”
(ŞİZOFRENİN KAMBURU-Arifzade)
( Şizofrenin Kamburu başlıklı yazı Okuyan Adam tarafından 8.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.