hangi çağdan kalma
gaflet uykusudur ruhumdaki
penceresi olmayan yaşamın içinde
korkuyla yüzleşmek
ölümden önce
bin kere öldürür insanı


öyle korkarsın ki
ölüme güç verir
deja-vu


ahh
konuşmazsa çatlar bu duvarlar
koynuna almazsa susmaz
canım burnumun ucuna kadar gelmişken
korkunun mide kaldıran çekiciliğine kapılır dehşetim
kendi karanlığına çeker beni
her gece bir çığlık yankılanır
içimde yaşayan ölülerin suretine
her gece
nefes alıp vermeye devam eder acılar
kalp odacıklarımda
gecenin gözlerinden titreyerek düşerim
mobilyamın gövdesine
yıpranmış bir resmin bakışlarından 
buz isterim
içi zehir dolu kadehime


bilincimi düşürdüğüm an
uzun ve yorucu günün nefesini
ciğerlerime çekmeye gücüm yetmiyor
kendimi gözetlediğim aynalarda
yabanıl duygular var
anastezi etkisi altında kalan 
uyuşukluğum
ve
güç bela kaldırıp götüren
bir cenaze arabası


bugün de seyre daldım
bütün kuşların uçmadan önce
ayakkabı bağcıklarını dans ettirerek
nasıl bağladıklarını
ve her geçen gün
akşamın sırt pozisyonunda
sessizliğin kol gezdiği
zihnimin hastane odalarında yatan
ölü düşüncelerime
attığım adımlarımın ziyareti
gidip gelmelerim çogaldıkça
kendimle karşılaşıp
kendi kazdığım kuyuya
kendimi düşürüyorum


hangi çağdan kalma
bulaşıcı bir hastalıktır
ruhumdaki
saat kadranında
asılı kalmış
deja-vu


Sevdambeyaz
S.G

h
( Deja-vu başlıklı yazı Sevdambeyaz tarafından 4.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.