Şöyle geriye dönüş yaparak hayatımızdaki geçmiş on veya yirmi yılına baktığımızda geçen bu hayatın veya uğraşı vererek uğraştığımız uğraşıların ve işlerin karşılığını hiçte elde tutulur bir şey olmadığını anladığımız olur.Hayatımıza Alemlerin Rabbi OLAN YÜCELER YÜCESİ MERHAMETİ  SONSUZ…ALLAH'I katmadığımız için böylesine anlamsız ve ahir et aleminde geçerliliği olmayan işler olduğunu anlarız.Hayatımızın her alanına her yaptığımız işlerde ve hareketlerde Allah ne der,onun rızası var mı…gibi sorularını sormadan ve Allahın hoşnutluğunu sağlayacak işler ve hareketlerde bulunursak sonucu sadece sıfır oluyor.Ama Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın rızasını ve neden hoşnut olup olmayacağını ve onun dediği gibi yapılması gerektiği ve bununda İslam ve kuranın dediği hayat nizamına uygun yaparsak karşılığını kat ve kat alırız ve yaşamımızın da bir anlamı ve ALLAH'IN hoşnutluğunu kazanmanın onuru ve şerefi ile her şey  mükemmel ve kusursuz mutluluk ve anlamlı ve anlam  aykırılına,bayağılığına düşmeden  anlamlı ve her şeyden anlam çıkararak ve anlayarak bunların anlam çözülmesine uğraması ile çözülmesi çok ama çok kolay ve anlaşılır olur.Daha önceden anlam daralması ve anlam değişmesine uğrayan ve bunu fark etmeden yaşadığımız hayatın anlam düğümü ile düğümlü olduğundan dolayı anlayamadığımız gerçeğini görürüz.Bunları anlamak ve hissetmek hayatımıza ve yaşamımız da Allah ile beraber olunca ve onun rızası doğrultusunda işler yapar ve hayatımızı onun istediği gibi yaşarsak anlayabiliriz ve anlam genişlemesi ile tanışabiliriz ve her şeyi anlayarak ve tat alarak yaşarız.Buda yaşamımızın her alanında ve her saniyesinde anlam iyileşmesine götürür ve  bunun sonucunda daha önce kendi bildiğimiz gibi yaşamımızın ve doğruların hiçte doğru olmadığı gerçeğine ulaştırır.Bir şeye anlama ve anlam yükü ve anlam katkısı beşer olan ve her an fikirleri ve görüşleri değişen insanların kendilerinden tek başına bir şey vermesi mümkün değildir.Mesela apartmanda yaşıyoruz hiç kimse birbiri ile fazla samimi değil ve bunu çözmek içinde hiç birimiz bir adım atmıyoruz.Allah(c.c) bir ayetinde "Müminler ancak kardeştirler" ve diğer bir ayetinde"Allah’a ibadet edin. O’na hiçbir şeyi eş (ve ortak) tutmayın. Anaya-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, sağ ellerinin mâlik olduğu kimselere (kölelerinize) iyilik edin. Allah (C.C.) kendini beğenen ve dâima böbürlenen kimseyi sevmez.”[NİSA SURESİ]

Bu ayetleri okuyunca gerçek olanı anlıyoruz. Bu anlamda her şey bir anda anlama ve öneme kavuşuyor. Allah(c.c) hayatımızda ve yaşamımızda neye işaret ederek yaşamamız gerektiğini işaret ediyor ve bu işaretle -Allah(C.C) hayatımıza ve yaşantımıza katarak yaşamayı seçersek-hemen anlarız ve kavrarız. Yoksa sabah sekiz iş başı akşam beş paydos eve gel dinlen, sabah aynı şekilde devam et - bu yaşantımıza Allah'ı ve bu işaretini dikkate almadan yaşarsak- sadece kendimiz ve ailemiz için yaşamış oluruz ki buda bizi mutsuzluğa ve yalnızlığa götürür. Bunu işaretin anlamına dâhil olmazsak yarın bizde zor durumda kalırsak bizi de duyan ve hisseden hiçbir kimseyi bulamayız. Anlamazlıktan gelmek veya hisleri ve zorlukta olanların haline yardımcı olmamak duymamak sırtını dönmek ve sanki bu duymadığın ve hissetmediğin acılar ve sırtını dönerek arkana bakmadan uzaklaşarak karşında zor durumda olanlara yardımcı olmadan gitmen seninde başına gelebileceği gerçeğini hiçbir zaman değiştirmez.

 

( Geriye Dönüp Baktığımızda başlıklı yazı kul mehmet tarafından 3/20/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.