Sena Sezgin
Kendisini tanımıyorum. Çöp konteynerinde
tanıştım! Arabamdaki çöpleri boşaltmak için çöp konteynerine yaklaştığımda,
mavi kapaklı, üzerinde gülümseyen bir kız resmi olan kitap gördüm. “Sena Sezgin
– Gözlerim Konuşur” Şiir kitabı idi. Edebiyata düşkünlüğüm nedeni ile ilgimi
çekti. Güzel şiirler var. Buraya kadar her şey normal. Bundan sonrasını, kitabı
yayıma hazırlayan Sn.Nedim KİBAR’ın, kitaptaki ön sözünü olduğu gibi aktarıyorum.
Sena genç bir kız ama yaşamı kısıtlı ya da
şöyle diyebiliriz o bir ‘engelli’ kısaca hayatını şöyle aktarıyor:
*05.02.1990 tarihinde İzmit’te doğdum, bir
buçuk yaşından sonra hastalığımın ‘Serabral Palsi’ olduğu ortaya çıktı.
Doğarken beynimin oksijensiz kalması sonucunda fiziksel engelliyim. O yıllarda
İzmit’te tıbbı olanaklar yetersizdi. Fizik tedavi almam gerekiyordu. 1996
yılında Ankara’ya yerleştik, önceden de yürüyemiyor, fakat bütün ihtiyaçlarımı
sağlayabiliyordum. Ne yazık ki şimdi yürüyemiyor, konuşamıyor, ellerimi bile
çok kısıtlı kullanabiliyorum.* diyor. Eeee insan kardeşlerim bu yaşlarda insan
aşık olmaz mı? (gerçi aşkın ve öğrenmenin yaşı olmaz ya). Sena’nın ne eksiği
var işte esas mesele burada başlıyor. Sena’nın beynine ilişkin bir sorunu
olmadığından düşünüyor, gençlik duygularını yitirmemiş cıvıl cıvıl hissediyor,
duyumsuyor, yani sizin anlayacağınız aşık olmuş, sevmiş. Gerçi kendisi şiir’e
olan ilgisini şöyle ifadelendiriyor; ‘Şiir yazmadan önce çok fazla şiir kitabı
okurdum. Ben de 14-15 yaşlarındayken, ufak tefek şiirimsi şeyler karalamaya
başladım.
Yazma nedenim neydi, tam kestiremiyorum o
dönemlerdeki yoğun duygusallık mı desem çok şiir okumamdan mı desem’ …Hadi
canım gizleyecek ne var işte sevmişsin, şiir de okundu mu evet tüm bunlar
birleşince şiir yazılmaz da ne yazılır…
Gerçekten de günümüz insanının sevginin aşk
boyutu ile de gerçek insan sevgisini hissetmekte ve yaşayabilmekte de sorunları
var. İnsanlar, plastik hayatlar, çıkarcı bencil küçük dünyalar içerisinde de
debelenip durmuyor mu! Kapitalizm’in neden olduğu ‘Elinleşme’nin
(yabancılaşmanın) insanlığı getirdiği nokta sizce insanlığa yaraşır durumda mı?
Neyse şunu diyecektim aşk ve sevgi yüreğimizle
(beynimizle) duyumsayıp içselleştirebildiğimiz sürece yaşanır. Bunu da en güzel
anlatan edebiyat dalı şiir olsa gerek.
Eh! Sena’da fena yazmamış hani…
Sena ile tanıştığımızdan bu yana ne kadar süre
geçti bilmiyorum, bana çok eskiden tanıyor muşum gibi geliyor. Ha bir de
gözleriyle duygu ve isteklerini çok güzel ifade edebiliyor, adını kendisinin
koyduğu bu kitabın oluşturulması aşamasında zaman zaman Sena ile kapıştığımız
oldu, bana sanatçı kaprisi yaptıysa da tatlıya bağladık tabi. Sena şiir
serüveninin daha başında hiç kurumayacak bir dala tutunmuş, umarım sonrasında
daha da geliştirip çok daha güzel ürünler verir dilimize bizlere…
Engelsiz bir yaşam
Sevgiyle
Aşkla
İnsanca
Eşitlikçi
Bir
hayat*
Diyerek sözlerini bitirmiş Sayın Nedim Kibar…
Annesi de “Elleri el olan ayakları yol bulan
ama yüreğine sevgi uğramamış olan bedenler bu gözlere iyi bakın Kocaman
sevgilerimle” diyor.
Ben de acizane siz dostlarla paylaşmak istedim.
Yorum sizlere ait diyerek, Sena’nın bir şiiri ile nokta koyuyorum.
SEN Mİ
Sen mi uzaktın gözlerimden
………………..
Unutulmuş sevdaların hatırına
Sevdan şimdi şiir sandıklarımda
Duvak gibi kutsal ve açılmamış pek pak
Bir çift elin ve gözlerinin şerrinden ırak
Gölgen var hayatımın her karaltısında
Görmüyorum gözlerinsiz gözlerim uçurumda
Ya bir el ver ya unut attığım her adımda
Duymuyorsun gidişimi ensem soluğunda
Son gidişimdi bu sensizliğe koştuğum
Boş duvarlara bir adın kaldı konuştuğum
Her şeye bir cevap buldu
Aklım ki o hiçbir şeye ermeyen
Ama
………………..
Gözlerin mi yoksa uzaktı benden
Kim bilir daha nice Sena'larımız var?
Sağlıcakla kalın...
İlgilenenlere; facebook.com/sena.sezgin1
Mustafa Karaahmetoğlu
08.02.2013
(
Sena Sezgin başlıklı yazı
Mustafa Kara tarafından
8.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.