1
ey üstüne basa basa
kalbimi parçalayan sessizlik,
bir diş sıkımlığı
vakitte yok et beni,
esiri olduğum
gözlerin siyahına mezarsız göm.
acı tokluğuna doğup
doğup ölmekten bıktım...
Görsen belki de acırdın halime. Uyanmak istemiyorum olan sabaha. Kendime bile ağırım. Taşıyamıyorum zoraki aldığım nefesleri. Telvelerinde azar azar bitiyorum altı olmayan kahvelerin en koyularının. Kaybedecek neyim kaldı ki, artık küfürse küfür, isyansa isyan, alayına…
Kafayı yemişim iyice, yapılacak onca işim varken ben yatağın içinden çıkmaya üşeniyormuşum. Doymuyormuşum uykuya. Açlıktan ölecekmişim sonunda. Ah bilmiyorlar ben zaten yaşamıyorum. Can/ım çoktan gitmiş, bedenimi de s/onsuz uykuya bırakmanın peşindeyim… Kurtulmanın peşindeyim bir türlü sığamadığım bu berbat dünyadan.
En sevdiğim bile azıcık tanımamış beni. Başka
aşklara yakıştırmış ellerinin izine bile dokunmaya kıyamadığımı bilmeden. Merak
eder dururmuş yerine koyduğum silueti, yuvarlandığım yokluğunun ta dibinde can çekiştiğimden haberi olmadan, öyle eminmiş ki unuttuğumdan
onu.
Tek gerçeğim, mucizem, kıyasıya sevdiğim, gamzesinin çukuruna ömrümü doldurduğum adam! Yokluğun üşütüyor diye b/aşka yazlar mı ararım sanırsın? Bensizliğinde acılı her şarkıda iç çekerken hissetmez misin ellerinde ellerimi, yabancı eşiklerin mutluluk oyunları bana d/ar gelir düşünmez misin adam…
Bana kokunu hediye ettiğin günü
anımsıyorum. En mutlu anlarımızdan biriydi. Yine ağlıyordum kendimce uzun
bekleyişlerin kırgınlıklarına, soğuk bir kuytuda. Gözlerin dolu dolu, usulca
avuçlarıma bırakmıştın o büyülü mavileri “ikimize de aldım” diyerek. Bir diğerini
parmaklarının arasına alırken öpmüştün yanaklarımı yıkayan yaşlarımı. “Bize gülmeler
yaraşır ağlanacak bir şeyimiz yok gülüm” derken nasılda titriyordun kara gözlerini
kenetlediğin gözlerimin en gerisinde. O günden beri bir şey olacak diye
korkumdan pamuklara sarıp, dualarla, yağmurlarla sakladım en sevdiğin rengi. Seni
özledikçe doyasıya koklayıp, aşkımıza mavi çaldım üzerine bıraktığım
dudaklarımın izinde.
Her aşk biraz ayrılık hak edermiş, kendince
en acısından. Ki varlığın kıymeti bilinsin. Sevgilinin yokluğundan nasiplenen
her an aşkı beslermiş… De, hangi mucize kurtarır
bu yokluktan, geceye vurulan kaç inşirah bilemedim…
01mart2012
İcLaL AyGüN