Yüzler görüyorum güpegündüz

 

Gözlerimi kapattığımda

Her dilden bir söz dolanıyor zihnimde

 

Kanadı kırık

Uçmayı düşleyemeyen bir martıydım

Denizinin koynunda ninnisi söylenen

 

Nice insanlar görmüşdüm

Hiçbir sihirbazın gözyaşlarını dindiremediği

Nice hayallerde var olmuşdum

Sonu hayal

 

Küçük bir çocukken istemiştim oysa

Gökyüzünde uçurtma olmayı

Rüzgâr ile kardeş olup maviye ulaşmayı

Şimdi bir şehrin kaldırım taşı

Üstüne basıldıkça biraz daha toprak kokan

Yalnızca çöpçülerin umursadığı

Arada  üzerine düşen yaprakların alındığı

Tarih kokan bir yolun parçası

 

Kış geliyor anne

Birbirimize kenetlendiğimiz arkadaşlar ölüyor

Sevdiğim sökülüp götürülüyor

Karayolu tanrıları tarafından

 

Sihirli değneğim yok anne

Yağan yağmurları durdurabileceğim

Üşüyorum yine bu mevsimde

Dudağımda bir ayrılık türküsü

Gözümde saçaklardan akan yağmur suyu

Üstümden trenler geçiyor anne

 

….

 

Geceme göçtüm yine

Ellerim kan kırmızı olsa da

Siyahtan başka renk yok bu dünyada

 

 

 

 

 

 

 

 

( Kaldırım Taşı başlıklı yazı HERO tarafından 9/10/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.