“Bazı aşklar, yalnızca ayrılıkları için bile değer….” (Murathan Mungan)



        /kahramanını yitiren bir masaldan düşerse elma
        yaralarına allanır aşk yasaklara mahkumca/




    b i l m e z s i n
    yokluğuna terlemiş mağrur şiirleri
    bir el uzatımında sen kanayan ıslak türküleri...
    sen içinde yine
    gecenin yıldızları süpüren kuru karanfil rengi etekleri
    katran karası hüzünlere yazılmış aşkın adı
    s o n r a s ı ;
    her şiirin soluna iliştirilmiş birkaç mendil
    kirpiklerimde buz damlaları
    v e
    damağımda gitmelerinin ağlamaklı tadı...



    b u l m a b e n i !
    vuslatsızlığımızla ıslanan göğsüne sokulan yabancı kokularda
    ne olur bulma!
    can çekişirim yasağıma mührünü vuran kara duvaklı soluklarda
    parmağına dolanan hiçinde avaz avazken mahpusluğum
    düğümlerinin eşiğinde içten içe söner ağrılı ışıkları şehrin
    hadi! zil takıp oynasın ulu orta
    toplasan bir sevimlik etmeyen sebeplerim...



    ben bu kadar sen iken
    artık hangi dönemeçten dönsem
    a ş k !



    son nefesimi sana sakladım
    cenneti sırtlayan bakışlarının
    en koyusunda kayıbım hala...
    belki ondan
    ayrılığa yenik öpüşlerin bereketsizliğine sualsiz gülümseyişim
    avuçlarımı kanattıkça lâl duaları yineleyerek aminleyişim



    her veda kuyruklu bir yalan aslında
    vuslatlara kamaşan çocuksu gözlerinde uyanır umut giderken
    belkide ilk defa
    uzansan sevdaya değer ellerin
    bin sen boyu biriktirdiğim sevinçlerim var
    gökyüzüne uzanan birbirinden kıskanç hayallerim
    hayalinle söyleşirken kadehlerce devirdiğim özlemlerim var
    ah! hangi serseri kentin gücü yeter seni benden almaya?
    boylu boyunca güze bulanınca hep aynı mı bu dava?



    sana ağladım
    hüznün alnımın çatısından öperken içli içli
    anladım aşkın mihri ömür ömür sabır
    terazinin bir kefesi kahırken...
    sen de ağla sana!
    bak her lokma huzur sehpalardan kaydırılırken
    kendi ipini çekiyor yedi kuşaktır başını beklediğin düşün
    ö y l e y s e
    sen de allayıp pullanan uçurumlar mı sahiplendin?
    s u s ! sen de başka diyarları mı süsledin?
    acıya yüreklenmek için...
    ama öteleri kayıp
    asırlardır okşanmıyor ki saçları uzakların



    şimdi isterse "o gün" bugün olsun
    dağılsın hayat orta yerinden
    acı değen içime yollar dizilirken
    karanlığa el yordamıyla assın kendini her dizem
    geri sayma artık!
    h a d i ! alma beni kendimden
    saklama koruluklarına
    en fazla bir kez düşerim nasibinden
    yüreğimi beş vakit aşkına adamışken...




31temmuz2011

İcLaL AyGüN

( Sana Ağladım - Sen De Ağla Sana başlıklı yazı yâren-i aşk tarafından 11.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.