Sevgili Gönül Dostlarım!17 Haziran 2011 benim en hüzünlü günlerimde birisi oldu.Evet ve Cancan'ım dört yıl çektiği bir hastalıktan sonra 17 haziran günü öldü.Doğumu 4 Nisan 1994 Moskova. Ölümü 17 haziran 2011 Antalya.Ne güzel değil mi?İnsanlar vicdanlarını rahatlatmak için kendilerine göre ne güzel yöntemler bulmuşlar.Uzun yıllar dostluk kurduğun sana bütün kalbiyle,sadakatiyle bağlanmış bir canlıyı UYUTMAK kelimesiyle vicdanını rahatlatıyor ve ona, zehir enjekte ederek ÖLDÜRÜYORSUN. İnsanoğlu zalim,acımasız. Cancan'ın Veteriner Fakültesinde yapılan muayenesinde ağır kalp hastası olduğu ortaya çıktığı gün yıkıldım.Ameliyat edilmesini istedim.Mümkün değil yüzde bir bile yaşama şansı yok cevabı beni bitirdi.Çaresizlik içinde peki şimdi  ne yapalım deyince vereceğim ilaçları kullanacaksınız gidebildiği kadar gidecek diye hoca son sözünü söyledi.Gönül dostlarım!O an hastane üstüme çöktü sandım.Biricik sadık dostumun günlerinin sayılı olduğunu artık öğrenmiştim.İlaç ve iğnelerini zamanında ve muntazam kullanıyordum.Onu bir gün olsun fazla yaşatmayı yürekten istiyordum.Son bir yıldan beri yürüyemiyor sık sık düşüyordu.Günde kırk defa elli defa düşüyor ve ayağa kalkamıyordu.O anda beni kaldır diye üstüme çevrilen o anlamlı ve güzel bakışlarını unutamıyorum.Bir seneden beri çocuk gibi bezliyorduk.Haftada birgün bir saat kadar hava alsın diye dışarı çıkarıyordum.Son zamanlarında  iyiden iyiye zayıflamış ve takatsız kalmıştı.Onu, gözlerimin önünde eridiğini görmekten büyük bir acı duyuyordum.Hayatın gerçeklerini, kabullenemediğimiz için, acı çektiğimiz elbette bilinin bir vakıa değil midir?Ama ne yapalımki sözümüz gönlümüze geçmiyor.İstabul - Antalya arası yolculuk onu oldukça yordu.Defalarca bu yolda onunla neş'eyle yolculuk etmiştik.Ama bu sefer yolculuk öyle olmadı.Ben artık kimsesiz kalacaktım galiba.Çünkü biz ikimiz birbirimizin kimsesiydik.O gece sabaha kadar baş ucunda oturdum.Çok ağrıları vardı inliyor havlıyor mütemadiyen yatış pozisyonunu değiştiriyor ve güçlükle
nefes alarak çırpınıp dururken ben de çaresiz ve içim yanarak onu seyrediyordum.Sabahleyin veterinere götürdüm.Dört yıldan beri kullandığımız ilaçlar böbreklerini artık bitirmişti.Bezleri kuru idi.24 satten beri 
idrara çıkamamış ayrıca onun sıkıntısını da çekiyordu.Öğleden sonra bir gece önceki sıkıntıları yaşayacağı iyiden iyiye ortaya çıkınca hayatımın en zor kararını verdim.Bütün yollar kapanmış ve Cancan yolun sonuna gelmişti.Bir anda onunla geçirmiş olduğum mutlu günleri yaşadım.Çocuklar gibi ağladım.Veteriner bana "beyefendi bu benim için kolay mı? Sanıyorsunuz.Şu anda ben de azap çekiyorum"dedi.Beni dışarı çıkardı.Beynim zonkluyor ve ağlıyordum.Evet Cancan uyutulmuş ve kucağıma verilmişti.
     Sevgili gönül dostlarım!Onunla 17 yıl geçirmiş olduğum mutlu günler artık geride bir anı olarak kaldı.Bildiğim tek şey artık yalnızım. Bu yazdıklarımı bazı arkadaşlarım belki "Üzüldüğü şeye bak deyip yahu bu adamın başka derdi yok mu?"diyeceklerdir.Ama bir insanla  bir köpeğin arkadaşlığının ne olduğunu bilenler beni çok iyi anlayacaklardır.      
( Ve Cancan Öldü başlıklı yazı İbrahim NEJAT tarafından 24.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu