Hayat köprüsü
Bağrındaki karayı göz yaşına vurdun
Biliyorum kimine vurgundun kimine kırgın
Kimi zaman sitemkar kimi zaman olgundun
Bağrında yeşerttin umut fidanını
Asit yağmurlarına,volkanın küllerine aldırmaksızın
Bataklıkta nilüferim dedin
Ama kirlendin
Kirletti seni şu iblisin vahşi sureti
Bağrında yanlış adımlar atıldı
İlk adımı kabil attı sonra şu sonra bu ve ben
Olan oldu şu mukaddes ayakların gezdiği teninde
Aynı kıtadan bir ebucehil geçti bir de o gül!
Bir firavun geçti bir Musa
Bir Yusuf geçti ardından Züleyha
Velhasıl hayat köprüsünde bir ömür bitti
Şimdi o köprüden bize virane kaldı
Attığım her adımda hayatım bitti
Hayat,kezzabını kustu bağrıma
Çok yaktı,çok acıttı fakat merhem oldu maşuğum bana
Tevekküldü dert ortağım
Anlım ve secde!
Seccademdi göz yaşlarımı hapseden kafes
Şu kararmış bağrımdan çıkar solgun bir nefes
Günahlar karşısında bükülmüş bir bel
Hayatla ölüm arasında bir geçit ister
Kirlenmiş topraklar , gökyüzü ağlar
Baharsız musallada bekler naaşlar
Ölüm geçit verdi nerede bakışlar
Baharı beklemeden gelir hep kışlar
Katre-i matem( FBS)