Oysa Diye Başlıyorsa Bir Yazı
Oysa diye başlıyorsa bir yazı, bilmek gerekir ki içinde yaşanan
olayların, üzülen ve yanan bir yüreğin, küllenmiş bir sevdanın izleri
vardır. Dökülen göz yaşlarının akıp gitmek için, kendine yeni bir yol
aradığı günlerdir. Mide spazmlarının sıklaştığı. İnsanın kalbine söz
geçiremediği, düşüncelerinin karışık ve dumanlı olduğu günlerdir.
Oysa
neler yapılmazdı ki yaşanan o günlere tekrar dönme imkanı olsaydı
elimizde, geçmişi değiştirmek için neler yapmazdık? Nelerden ödün
vermezdik yaptığımız hataları düzeltmek için? Söylemeye cesaret
edemediğimiz o sevgi sözcüklerini bu defa yürekten dolu dolu söylemez
miydik? Onun mutluluğu için göze alamadığımız şeyleri bu defa seve seve
yerine getirmez miydik?
Oysa hiç dönmezdik hataları kendimizde
değil, onda aradığımız günlere. Bir gurur uğruna sarf edilmiş, belki de
bir anlık asabiyetle söylenmiş o iğneleyici zehirli sözleri bir daha
söyler miydik? Bilseydik gelecekte yaptıklarımızdan, söylediklerimizden
pişmanlık duyacağımızı asla söylemezdik. Hani hepimiz pembe hayaller
kurardık. Mutluluk gemisine binip, sevgi limanından birlikte yelken
açardık sevda ülkesine doğru... Sonra her zor anında yanında olacağımıza
dair yeminler etmez miydik? Hani gözlerimiz birbirine dalacak, deniz,
kuşlar ve tüm sevdalılar bize imrenecekti ve biz her gece elele tutuşup
mehtaba yürüyecekdik. Aşkın, kitabında yeni yeni sayfalar açarak, içine
delice büyüyen sevdamızdan yazacaktık.
Şimdi ise dertler
sıralıdır, yükü her defasında acı dolu bir kervan gibi. Birini
düzeltirken çıban başı gibi bir yenisi çıkar. Ne siz isterdiniz böyle
olmasını, ne de o! Ama yanlış anlaşılmaların sonucu ya da yanlış
frekanslarda konuşmalardan olsa gerek bu kırgınlığın nedeni. Ama her
ilişkide yaşanır böyle durumlar önemli olan karşındakini suçlamak değil,
hatalı aramak değil içine düştüğünüz bu kırgınlık anında nasıl bir yol
izlediğinizdir. Ayla yıldız da küser zaman zaman onun için görmek zor
olur bazı gecelerde gökyüzünde onları. Ama bir bakarsınız yeni bir
gecede birlikte parlarlar. Dengeler değişiyor galiba iklimler gibi
yüreğimizde, duyguların anlaşılmayan bir karmaşıklığı var. Belki de
üzerine yıllardır set çekmeye çalıştığımız öfkelerimiz, riyalarımız ve
nefretlerimiz kin kusmaya başladı .
Bir ikilem içerisinde zaman
hızla geçiyor. İki farklı yüreğe yön vermeye çalışıyoruz. Bir filmde
oynayan iki farklı karekteri canlandıran bir aktör gibi. Bir tarafta
sevdalı, umut dağıtan acıları paylaşan sevgi taciri bir rolü
canlandırırken.. Diğer tarafta; yanlış anlaşılan, dikbaşlı, katı
kuralları ile hayata hep kendi penceresinden bakan uslanmaz ve uzlaşmaz
bir rolü oynuyorsunuz hem de doğruları yaptığınıza inanarak!
Gururunuzu
yenip, doğruları söylemediğiniz o günlerde bir de bakmışsınız ki;
sevdiğiniz aşk kanatlanmış ve uçmuş elinizden. Gözyaşlarının bile fayda
etmediği günler gelmiş, belki de aşk artık kendine yeni bir yürek
aramaya başlamıştır bile. Unutmamak gerekir ki insanoğlu yıllardır aklı
ile kalbi arasında çelişkili bir yaşam sürdürmüştür. Ama bir gün gelir
aşk ağır basar ve dönmek istersiniz o mutlu günlere. Fakat buna
cesaretiniz olmadığı için de çektiğiniz acılardan bir nebze olsun
kurtulmak umuduyla, alıp başınızı kaçmak istersiniz bilmediğiniz hep o
yabancı şehirlere.
Hiç dönmemek üzere bir yolculuğa çıkarsınız.
Yol boyunca başınızı otobüsün camına dayayıp, geçmişi sorgular
durursunuz. Gözleriniz eski günlerin hayaline dalar onu ilk kez
seviyorum dediğiniz günler canlanır gözünüzde, onu bir kerecik görmek
için gösterdiğiniz çabalar gelir aklınıza, siz ne kadar kaçmak,
kurtulmak isteseniz de bu duygulardan.. gördüğünüz her şey artık o
olarak çıkar karşınıza. Onun sevdiği bir çiçek görür, büyük bir özlemle
koklarsınız ve her kokladığınızda teninin kokusu gelir aklınıza, derken
bir ağaç görürsünüz altında beraber oturduğunuz ağaca benzeyen.
Dizlerine yatıp saçlarını okşadığınız günler gelir aklınıza, sonra o taş
kaldırımlarda her attığınız adımda "sevgilim" der döner, bir şey
söylemek istersiniz ama artık o yoktur yanınızda. Ve onsuz
yürüyemezsiniz hayatın bu zor girdaplarında.
Bir de bakarsınız
ki o kaçmaya çalıştığınız aşk yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmuş. Her
nefes alışınızda içinize dolmaya başlamıştır bile . Artık anlarsınız
yalnızca kendinizi kandırdığınızı ve içinizdeki gerçek sevgiyi bir yere
kadar saklayabildiğinizi. Oda oysa dediğiniz ana kadar.
Sizin
için ne mekan değişikliği fayda sağlar, ne de zaman. Çünkü her mekanda
da her zamanda da artık aşk için çarpıyordur yüreğiniz ve o bir türlü
yürekten SENİ SEVİYORUM diye söylemeyi beceremediğiniz Sevgili için
atıyordur. Söylenmeyen bir çift yürekli sözün insanın başına neler
açabileceğini artık çok daha iyi anlıyorsunuz.
Şimdi tek
söyleyebileceğim üzgünüm demek, sana doğru kelimeleri doğru zamanda
söyleyebilseydim. Şimdi benim olurdun dememek için henüz geç değil. Aşk
elinizden uçmadan önce, boynuna eğilip sevgilinin SENİ SEVİYORUM diye
fısıldayın kulağına.
Ve Aşk elinizdeyken değer verin ona
Doğan ORMANKIRAN
(
Oysa Diye Başlıyorsa Bir Yazı başlıklı yazı
ScarletFALCON tarafından
28.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.