Online Üye
Online Ziyaretçi
Her yaprağı doğaya ayrı haz katan, talepsiz gülüş saçan taze gül dalıyım. İncitirsen parmaklarında kanarım.. demiş idim vaktiyle..
/Battal ebatlı kelimelerim sivri dilli zekâmın ürünü değil, yadigar kalan öfkedendir./
Kendini o kadar ağırdan satma adamım. Kahrını çekerim fakat nazını asla.Şirinliğin pek âlâ görünmekte artistik pozlara ihtiyacın yok.
Kasma kendini hint kumaşım, yüzün astarından pahalıya çıkmasın.
Sicim ile değil, pamuk ipliğiyle bağlantılı dikiş tutmayan ilişikliğimiz.
Gemileri halat ile bağlamadım ya limanlarına, inceldiği yerden kopartırım.
Ne de çok sevenim var diyerek fiyaka dağıtma bulutlardan. İndir burnunu kibir saçan gözlerinden az aşağı. Katı yüreğini nezaket timsali gibi böbürlenerek bana satma. Suretime büktüğün dudağına ballı şerbet sürecek değilim.
Keyfe keder ilgi vereceğin gül yanağım alakadar değil tebessümlerine.
Lütfedeceğin kuru selam enterese etmiyor günlerimi.
Yedek kulübesinden kaprisli yokluğunu pohpohlamam.
Afra tafralara toleransım tükenirse hoş gören yanlarımı kesip atarım.
Bakma öyle varlığına düşkün olduğuma vazgeçmeyi de bilirim, terk etmeyi de.
Adını dilimden düşürmediğime aldanma, gerekirse mühürlemeyi de bilirim lügatımı. Dilbazlığım kadar dilsizliği de göze alabilirim.
Yanıltmasın tutkulu aşık hallerim; lazım ederse çekilir ellerim tutsaklığından, bir makasa bakar ince bağlarım. Ruhuna olan sonsuz zaafıma itibar etme. Gözümde büyüttüğüm kadar kahraman olmadın masallarıma. Sahiplenmediğin hikâyemizin peşinden tek başıma koşmaya yorgunum...
Gözün aydın aşk, oyun bitti kostümü devredebilirsin sıradaki her kimse.