Necip Fazıl’ın Hikâyeci Yönü
 
Halit Yıldırım
          
            Giriş

Sanatlarını kendi bireysel alanlarının dışına taşıyan büyük sanatçılar, mensubu oldukları milletin hemen bütün sorunlarıyla ilgilenirler ve söz konusu sorunların çözümüne yönelik fikirler üretirler. Bir anlamda kendilerini milletlerine adayan bu gibi sanatçıların bir adı da ideologdur. İdeologlar aydın olmanın ötesinde bir işlev üstlenmişlerdir. Aydın sıfatıyla anılan kişiler, sadece fikir üretip öteye geçemezken, ideologlar fikir üretmenin yanında, ürettikleri fikirleri pratiğe geçirmeleriyle de önem arz ederler.[1]

Bu meyanda Necip Fazıl, yirminci yüzyılda düşünce dünyamıza engin dehası, sanatı, aksiyonu ile insanlığı aydınlatmış ve yol göstermiş çok yönlü büyük bir dava, sanat ve fikir adamıdır.

 İsmi söylendiğinde kimilerinin gereksizce gülümsedikleri ve sırıttıkları, kimilerinin de gereksizce somurttukları ve kaş çattıkları bir isimdir Necip Fazıl. Edebiyatımızda ismi bir başka isimle yan yana getirilerek maddî ve manevî haz devşirilen isimlerden biridir Necip Fazıl. [2]

O komple bir fikir-sanat adamıdır. Fikriyatını ortaya koyarken sanatın bütün şubelerinden yararlanmasını bilmiş; şiirler, tiyatrolar, hikâyeler, roman, senaryo romanlar kaleme almış bir büyük düşünürdür.[3]

Değişik türlerde ve alanlarda dili ve tavrı itibariyle yeni ve kendine has yazılarıyla, azimle ve türlü sıkıntılarla çıkarmış olduğu dergi ve gazeteleriyle, kitleleri peşinden sürükleyen konferanslarıyla, kurmuş olduğu Büyük Doğu Cemiyeti ile geniş bir tesir çevresi meydana getirmiştir.

Bir edebiyat ve düşünce adamı olarak Necip Fazıl, olağanüstü bir gayretin ve olağanüstü bir zekânın sahibi olarak var oluş macerasını yaşamış, çile ile yoğrulmuş bir mücadele ve o eksende de eserlerini ortaya koymuştur.[4]

Cumhuriyet dönemini onun eserlerini ve tesirlerini dikkate almadan değerlendirmek imkânsızdır. Bu tesir sadece estetik ve fikrî değil, aynı zamanda sosyal ve siyasî bir nitelik taşır. Hak ve hakikat duygusunu yüceltme, eserlerinin olduğu kadar fikirleri savunurken hayatının da manası olmuştur. O bakımdan yalnız bizi değil, bütün dünyayı ilgilendirmelidir. [5]

Necip Fazıl, çoğu sanatçıda görülen insanlara ve topluma karşı çekingen, buruk ve eksik tavırlardan uzaktır. Tam tersine insanlara ve hayata karşı rahat ve hâkim tavırlıdır. Bu özellikleriyle hiçbir sanatçıya benzemez. O, ilk gençliğinden itibaren yerleşik düşünce, geleneksel din anlayışı ve toplum düzeniyle uyuşmamış, sonrasında en şiddetli metafizik buhranı yaşamıştır. Bu bakımdan Necip Fazıl’daki sıkıntı ve melal fikir temellidir.[6]

Necip Fazıl’ın eserleri, klasiklere yakışır bir derinlik ve yücelikle Türk insanının aslî değerlerini ortaya koyar. Ona sahip çıkmak, bu millete ve onun bütün önemli değerlerine sahip çıkmak gibidir. Çünkü bu millete ait tarihi ve kültürel değerlerin tümüne kendine özgü biçimde yaklaşır.[7]

Bu çalışmamızda acizane Necip Fazıl’ın hikayeci yönünü ortaya çıkarmayı hedefledik. Bu güne kadar bu konuda her ne kadar kitaplık bir eser yazılmamışsa da gazete ve dergilerde çok değerli edebiyatçılarımızın makaleleri yayınlanmıştır. Haddimiz olmayarak girdiğimiz bu konuda bizim meşale olan bu güzel insanların fikir ve görüşlerini bir disiplin içersinde konulara göre tasnif ederek bir araya getirmeye çalıştık. Bu isimlerin emeklerine duyduğumuz saygı gereği dipnotlarla da alıntılarımızı kaydederek onların bu yazı dizisinin gerçek kahramanları olduğunu okuyucuya hatırlattık. Bize düşen sadece tasnif ve arada birkaç satırla da olsa değersiz görüşlerimizi serdetmek oldu.

Necip Fazıl’ı anlatmanın ne kadar güç olduğunun şuurunda olduğumuzu vurgulayarak cahil cesaretiyle giriştiğimiz bu yolda her aciz kul gibi Mevla’yı Zülcelal’e iltica ediyor, yardımlarını niyaz ediyoruz. Gayret bizden Tevfik Allahtan’dır…

 

**************************

[1] Necip Fazıl Ve Öğretmen, Doç. Dr. Şaban Sağlık, OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi

[2] İsmail Demirel, Metafizik Derinlikten Toplumsal Eleştiriye: Necip Fazıl Hikâyesi, Yediiklim Dergisi, Ağustos 2009

[3] İsmail Demirel, a.g.y

[4] Nureddin Durman, Üstad Necip Fazıl, Ay Vakti Sayı 93

[5] Mustafa Miyasoğlu, Üstad Necip Fazıl

[6] Mehmet Soyak, Çok Orjinal Bir Necip Fazıl Değerlendirmesi, Hece Dergisi, Necip Fazıl Özel Sayısı

[7] Mustafa Miyasoğlu, Üstad Necip Fazıl

( Necip Fazılın Hikayeci Yönü 1 başlıklı yazı Halit YILDIRIM tarafından 26.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu