Hani girerdin ya içeriye

Yazdan yürütülmüş turuncular

Süzülürdü seninle

Aldanırdım…

 

İlkin akşamı sokardın odaya

Kasım dökülürdü peşin sıra

Ceplerinde çatlamış narlar

Kim bilir hangi bahçenin, hangi kışın

Sormazdım

İsyan kavimleri ayaklanırdı içimde  

 

Kirpik kirpiğe değmeyen geceler

Bakışlarım son közlerde

Kilitler örerdim ellerimle

Ve kafesler

Silahlar kuşanırdın

Kavlin cinnetle

 

Dalına basardık aşkın

Susardı harfler

Kıyım en derinlerde

Kurşun yarası yoktu 

Darp, bere… asla

Sadece iki kırık can,

Aynı kafeste…

( Kafes başlıklı yazı gulgun-oztur tarafından 10.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.