GAZZE YANIYOR, İNSANLIK SUSUYOR

M.NİHAT MALKOÇ

Günlerdir Gazze yanıyor, şehrin üstünden simsiyah dumanlar yükseliyor. Ambulansların acı sireni insanın kanını donduruyor. Korku ve endişe yürekleri ablukaya almış. Cellât iş başında, gece gündüz demeden vahşet mesaisine çift vardiya devam ediyor. Gazze’de Filistinliler öldükçe çoğalırken İsrailliler öldürdükçe tükeniyorlar.

Gazze’de Azrail’in kimi, hangi izbe köşede beklediği belli değil. Ölüm size de çıkabilir. Bu bilinçle yaşanılan her dakikaya hamt ediyor Filistinli insanlar... Evlerinden çıkarken helalleşiyorlar birbiriyle. Sabah çıkanların bir kısmı eve dönemiyor. Fakir sofralarında bir kaşık artıyor. Yüreklerdeki boşluk, gözlerde bir damla yaşa dönüşüyor.

Gazze’de gökler ölüm indiriyor, yerler ölü püskürüyor. Kadınların ağlamaktan sesi kısılmış, gözlerde akacak bir damla yaş bile kalmamış; mazlumlar içlerine akıtıyorlar ateşten gözyaşlarını. İnsanlar hayattan tecrit edilmiş, sindirilmiş, hareket alanları daraltılmış iyice. İradeler kalın zincirlerle bağlanmış, kapitalizm ve emperyalizm çirkin yüzünü alabildiğine sergiliyor bu topraklarda. Demokrasi fetret dönemini yaşıyor bombaların konuştuğu, dillerin sustuğu bu coğrafyada. İnsanların bir sonraki öğünü yok, başlarını soktukları evler başlarına yıkılmış, haberleşme yok, kimse kimsenin ne halde olduğunu bilmiyor. Bombalar simsiyah göklerden birer balyoz gibi iniyor çocuk, genç, yaşlı ayrımı yapmadan mazlumların başına.

Gazze’de ilaç yok, yaralılar hastanelerde büyük acılar çekiyor. Vahşi emperyalistler Gazze’ye doktor ve ilaç yardımına da engel oluyorlar. Onlara göre bir Filistinlinin daha ölmesi günün kârıdır. Bilmiyorlar ki ölen her Filistinli yediverenler gibi öldükçe çoğalıyor. Vampirler Müslüman kanıyla besleniyor. Sapan taşlarıyla ölüme meydan okuyan kahraman Filistinlilere akıllı bombalarla ölüm yağdırıyorlar. Sonra da zafer kazandıklarını sanıyor insan suretli zavallılar… Gazze’nin ateşi ve tansiyonu her dakika yükseliyor. Yahudiler kendi ateşlerini kendi elleriyle yaktığının farkında bile değiller… Filistinli mazlumlar canlarıyla ve imanlarıyla Cenneti satın alıyorlar. Ya İsrailliler? Onlar gayya çukurlarında debeleniyorlar.

Gazze’de her yer ölüm tarlasına dönmüş. Her taraftan şarapneller yağıyor. Kurşun adres sormuyor Filistin’de. İnsanlar mezarlara ölü taşımaktan yoruldu. Cesetler sokak ortasında sahiplerini bekliyor. Ölüler ebediyeti soluklanıyor. Kelime-i şahadetler boğazlarda düğümleniyor. Kahraman Filistin halkı öleceğini bile bile topraklarını ve iffetlerini kurtarmak için İsrail’in tanklarına, misket bombalarına kafa tutuyor. Müslüman’ın göstermesi gereken izzeti fazlasıyla gösteriyorlar. Aslında kaybetmiş gibi görünseler de Hakk ve hakikat katında kazanıyorlar. Allah bu şehitlere cennette köşkler hazırlıyor. Ya zalimler? Onlara da tadacakları azaplar hazırlıyor. Orda İsrail’in akıllı füzeleri ve misket bombaları da olmayacak.

İsrail savaş uçakları sorti üstüne sorti yapıyor. Onlara sorsanız savunma savaşı veriyorlar, kendilerini koruyorlar!.. Kime karşı? Sapandan başka modern silahı(!) olmayan Filistinlilere karşı. Güler misin, ağlar mısın, yüreğini dağlar mısın? Bu ne zalimliktir yahu!...

Vahşi Siyonistler en yeni silahlarını Müslüman Filistinliler üzerinde deniyor. “Silah icat oldu, mertlik bozuldu” diyen Köroğlu’na hak vermemek mümkün değil. Çok uzaklarda durup bilgisayar marifetiyle koordinatları hesaplayıp bir tuşa basacaksın, füzeleri mazlumların damında patlatacaksın. Bunun adı da ‘zafer’ olacak. Bu düpedüz alçaklıktır, korkaklıktır.

Bu asık suratlı çağda izzetini ve iffetini koruyarak yaşamak ateşten gömlek giymek kadar çetindir. Zira insanlar yaratılış ve ilahî imtihan sırrından uzak düşüncelerle zihinlerini çöplüğe döndürmüşler. Müslüman’ın dostu ne kadar da az… Ama dost olarak Allah yeter inananlara. Rabbim dünyada zalimlere mühlet veriyor. Bu süre elbet bir gün bitecektir. Tevhidi inşa edenler sonsuz nimetlerle ödüllendirilirken, vahdete pusu kuranlar acıların en büyüğüyle cezalandırılacaklardır. Cihadın aydınlığında son nefesini verenler Peygamberin sancağı altında toplanma ve o büyük Resule komşu olma bahtiyarlığını yaşayacaklar. İffetli ve izzetli bir hayattan sonra zulme karşı durarak cephede ölmek baş yastıkta ölmekten evladır.
( Gazze Yanıyor, İnsanlık Susuyor başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 2.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.