Köy, adeta bir tablo gibi doğanın tüm güzelliklerini sunuyordu. Dağların eteklerinde, yeşillikler arasında saklı, kuşların cıvıltısıyla dolu bir cennetti. Değirmenin tahta çarkları, köyün kalbinde ritmini tutarken, insanlar sakin bir yaşamın tadını çıkarıyordu. Ancak, bu sakin köyde bile kara kedi gibi fesatlık kol geziyordu.

Muhammed, değirmenci Mehmet Bey'in oğluydu. Küçük yaşından beri babasının yanında çalışıyor, köylülerin bulgur dövmesine yardım ediyordu. Her sabah, güneşin doğuşuyla birlikte kalkar, doğanın seslerinin arasında gününü geçirirdi. Ancak, Muhammed'in içinde bir hüzün vardı; o da Hatice'ye duyduğu ama cesaret edip söyleyemediği aşkıydı.

Hatice, köye yeni taşınmıştı. Almanya'dan gelen ailesiyle birlikte, köydeki eski evlerden birine yerleşmişlerdi. Hatice'nin güzelliği ve nezaketi, köy halkının dikkatini çekmişti. Ancak, Muhammed gibi o da içindeki duyguları ifade etmekte zorlanıyordu.

Yıllar geçti, Muhammed okulunu bitirip matematik öğretmeni olarak göreve başladı. Ancak, köydeki rutin hayat devam ederken, Muhammed'in içindeki aşk ateşi hiç sönmedi. Evlenmiş, çocukları olmuştu; ama hala Hatice'ye olan duygularını içinde saklıyordu. Hatice ise Almanya'ya geri dönmüş, yeni bir hayat kurmuştu.

Kaderin cilvesiyle, yıllar sonra bir cenaze vesilesiyle Muhammed ve Hatice tekrar karşılaştılar. Cenaze, köyün mezarlığında düzenlenmiş, insanlar sessizce dualarını okurken, Muhammed ve Hatice birbirlerine karşı karşıya geldiler. Gözlerindeki anlamlı bakışlar, yılların ardından gelen pişmanlık ve aşk dolu duyguları yansıtıyordu.

Muhammed, cesaretini toplayıp Hatice'ye yaklaştı. "Hatice," dedi, sesindeki titreme hissediliyordu. "Yıllardır içimde sakladığım duyguları ifade etmekte çok geç kaldım, ama seni hala seviyorum."

Hatice'nin gözlerindeki şaşkınlık ve mutluluk, Muhammed'e umut verdi. "Muhammed," dedi, gülümseyerek, "ben de seni hiç unutmadım. Seninle yeniden bir araya gelmek benim için çok önemli."

Ve böylece, cenaze vesilesiyle yeniden bir araya gelen Muhammed ve Hatice, artık geçmişin acılarını geride bırakmış, birlikte yeni bir geleceğe doğru yelken açmışlardı. Gökyüzündeki güneş, onların yüzlerindeki gülümseme gibi parlıyordu. Ve böylece, cesaretin, aşkın ve umudun zaferi, köylerinde yeniden kutlandı.
( Yeniden Yeşeren Aşk başlıklı yazı yazar-alien tarafından 4/29/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.